İnternet, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geleli uzun zaman oldu ve temel ihtiyaç olarak görülmeye başlandı. Hayatımızı kolaylaştırmak için bilgisayar ve telefonların yanında diğer nesneler de internete bağlandı ve "Internet of Things" yani "Nesnelerin İnterneti" kavramı ortaya çıktı. Bu kavram kabaca, çeşitli yollarla birbirleri ile haberleşen ve birbirine bağlanarak, bilgi paylaşarak akıllı bir ağ oluşturmuş cihazlar sistemi olarak tanımlanabilir.
Peki, birbirleriyle haberleşerek günlük hayatımızı kolaylaştıran bu nesneler mimarlığı nasıl etkiliyor?
Akıllı Tasarım; Akıllı Binanın Olmazsa Olmazı!
Gün geçtikçe "akıllanan" nesneler sayesinde hayatımız oldukça kolay ve keyifli hale geliyor. İnternete bağlı herhangi bir cihazdan kontrol edilebilen veya otomatik olarak ayarlanabilen aydınlatma, perde, ses sistemleri ile enerji kullanımını ve oksijen miktarını ölçen sistemler sayesinde hem güvenliğimiz artıyor hem de hayatımız kolaylaşıyor. Bina tasarımlarında tüm bu cihazlara ve sensörlere yer verilirken mimari estetiğe zarar verilmemesi, aksine binanın estetik bütünlüğünün tamamlanması gerekiyor. Örneğin görüş açısı gibi fonksiyonel gereksinimlere göre yerleştirilmiş bir güvenlik kamerası veya sensörler mimari tasarımın estetiğini olumsuz etkileyebiliyor. Ancak bu cihazların fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için de bazı kısıtlara göre yerleştirilme zorunluluğu var. Bu nedenle bu ekipmanların varlığının ve yerleşimlerinin tasarım aşamasında planlanması, sonradan binaya dahil edilecek ekipmanların tasarımla uyumlu yerleşimini de sağlar. Sonuç olarak; bu konuda mutlaka güvenlik, bina otomasyon firmalarından görüş ve destek alınması faydalı olur.
Yaşam Tasarlayan Mimarlar için Entegre Sistemler
Birbiri ile entegre çalışabilen iletişim, güvenlik, alarm ve interkom sistemleri tüm işlemlerin internete bağlı tek bir cihaz üzerinden kontrol edilmesine olanak sağlıyor. Örneğin cep telefonu üzerinden her an her yerden kapı açılabiliyor, kamera görüntüleri izlenebiliyor ve alarm sistemi açılıp kapatılabiliyor. Böylece her bir sistem için ayrı ürünler ve kontrol üniteleri kullanımının ve karmaşanın önüne geçiliyor. Bu durum maliyetleri düşürürken binada yaşayanların hayatını kolaylaştırıyor, artık sadece bina değil, yaşam tasarlayan mimarların işini de kolaylaştırıyor.
Enerji Tasarrufu Sistemleri
Günümüzde öne çıkan konulardan bir tanesi de enerji verimliliği ve çevreci binalar. Artık yeni mimari projelerin enerjiyi en verimli şekilde kullanması yönünde bir zorunluluk oluşmuş durumda. Yeryüzündeki hayatın devamlılığı için oldukça önemli olan güneş, bu konuda yardımına başvurulabilecek en önemli kaynak. Bu yüzden sıcaklık ve aydınlanma açısından güneşten olabildiğince faydalanabilecek tasarımlar ve birbiriyle haberleşen nesnelerin birlikte kullanılması gerekiyor. Yani tasarım aşamasında binanın kendi enerjisini üretiyor olması ya da enerjiyi en verimli şekilde kullanacak şekilde planlanması tek başına yeterli değil. Aynı zamanda tasarımda öngörülen verimliliğin sağlanabilmesi için sonrasında dahil edilecek sistemlerin de enerji verimli ürünlerden seçilmesi ve enerjiden optimum fayda sağlayabilecek senaryolar üretmesi gerekiyor. Örneğin güneşin geliş açısı ve alanın sıcaklığına göre perdeleri açıp kapatan sistemler sayesinde sıcaklık kontrolü en verimli şekilde yapılabilir. Aynı şekilde, aydınlatma açısından da dışarıdan gelen ışık miktarına göre içerideki aydınlatma birimlerini kontrol eden sistemler, enerjinin verimli kullanılması ve karbon salınımı açısından oldukça önemli bir yer tutuyor.
Nesnelerin interneti ile ilgili sıraladığımız birkaç avantajın yanısıra, güvenlikle ilgili dezavantajları olduğu yönünde bazı görüşler de öne sürülüyor.
Güvenlik Sistemleri Güvende mi?
Uzaktan kontrol edilebilen fakat gerekli güvenlik önlemleri ile korunmayan sistemler, internet bağlantısı yoluyla sisteme girmeye çalışan kötü niyetli saldırganlara açık bir kapı bırakmış oluyor. Veri hırsızlığı amacıyla sistemlere sızmaya çalışan saldırganlar önce uzaktan erişilebilen bina yönetim sistemlerine, oradan da kurumsal iş sistemlerine ulaşmaya çabalıyor. Ya da kamera ve sensörlere erişen bir saldırgan, büyük güvenlik riskleri oluşturabiliyor.
Elbette geçmişte bu tür saldırıların bazılarının başarıya ulaşmış olması, aynı sistemleri kullanan tüm binalara izinsiz erişilebileceği anlamına gelmiyor. Gerekli güvenlik önlemleri ile donatılmış ve BT departmanı tarafından sürekli kontrol altında tutulan bir sisteme sızma girişiminin kısa sürede farkedilip engellenmesi mümkün.lir. Bu yüzden binaların altyapıları tasarlanırken gerekli ağ güvenlik önlemlerinin alınması ve BT tarafında gerekli yatırımların yapılması büyük önem taşıyor. Tam bu noktada mimarlara da görev düşüyor. Mimarların, hem iş geliştiriciler ve analistlerle, hem de BT departmanı ile işbirliği yaparak bir güvenlik sistemi geliştirmeleri ve uygulamaları, böylece sadece teknolojiyi kullanarak değil, sistemi bir mimariye oturtarak başarıya ulaşılmasını sağlamakta büyük rol oynuyor.
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu:
Akıllı Binalarda Güvenlik Çözümleri ve Trendler
Bilgisayarlar Tarihe mi Karışıyor?
Openstack İş Dünyası İçin Neden Önemli?