Ülkemizde sağlık harcamaları her geçen yıl artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de toplam sağlık harcamaları 2019 yılında 201 milyar TL’ye ulaşmış, bu büyüklüğün içindeki sağlık yatırımı harcamalarının payı ise 13,5 milyar TL’ye yaklaşmıştır. 2019 yılında kişi başına sağlık harcaması ise ortalama 2.434 TL'ye yükselmiştir. 2020 yılı itibarıyla Türkiye’de faal durumda 1.500’den fazla hastane bulunmaktadır. Bu hastanelerin 571’ini özel hastaneler oluşturmaktadır. TÜİK’in 2018 verilerine göre Türkiye'nin hastane yatağı kapasitesi 231.193’tür. Bunlardan 139.651'i Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, 42.066'sı üniversite hastanelerinde ve 50.196'sı ise özel hastanelerde bulunmaktadır.
Teknolojide yaşanan gelişmeler sonucunda dijitalleşme sürecinin en hızlı yaşandığı alanlardan biri de sağlık sektörüdür. Bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte hastanelerin dijitalleşmesi, hastalara daha etkin, kaliteli tedavi ve bakım hizmetlerinin sunulmasına olanak sağlamaktadır. Dijitalleşmeyle toplanan büyük veri, karar alıcılar için çeşitli istatistiklerin oluşturulması ve karar süreçlerine destek sağlanmasını mümkün kılmaktadır. Yapay zeka, sanal gerçeklik, giyilebilir sağlık cihazları, mobil uygulamalar gibi alanlardaki gelişmeler sağlık sektörünün dijitalleşme sürecinde katalizör görevi görmektedir.
Hemşire Çağrı Sistemi Nedir?
Hastanelerin dijitalleşme sürecinde yaygın olarak kullanılan çözümlerden biri de hemşire çağrı ve acil kod sistemleridir. Basit bir anlatımla bu sistemler, hastanenin çeşitli yerlerine yerleştirilmiş butonlara basıldığında ya da telefondan bazı numaralar tuşlandığında ilgili kişiler ya da birimlere anında haber verilmesini sağlar. Hasta memnuniyetini artırmak ve bakım kalitesini iyileştirmek için kullanılan hemşire çağrı sistemleri hastalarla hemşire, doktor ve bakıcılar arasındaki iletişimi kolaylaştırır ve müdahale sürelerini kısaltır. Hemşire çağrı sistemlerinin kullanılması, hemşirelerin acil durumlara ve hastalardan gelen talep türlerine göre görevlerini önceliklendirmelerine de yardımcı olur. Bu avantajlar sayesinde hemşire çağrı sistemleri, hastane iletişim sistemlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Hemşire Çağrı Sisremi Bileşenleri Nelerdir?
Sistem temel olarak yatak başı ünitesi, el seti, wc çağrı ünitesi, kapı üstü koridor lambası ve çağrı panosu gibi bileşenlerden oluşmaktadır. Bu bileşenlerin birbiriyle haberleşmesini sağlayan modül oda kontrol ünitesidir. Oda kontrol üniteleri ile hastane santralinin entegrasyonu ise hastane sunucusu tarafından sağlanmaktadır. Tüm bu ekipmanlar sayesinde, acil bir durum oluştuğunda, yani hasta kendini kötü hissedip yardım çağırmak için el setindeki butona bastığında veya banyoda düşüp acil çağrı ipini çektiğinde, bu ekipmanlar görsel ve işitsel olarak alarm verip, sağlık personelini ilgili odaya yönlendirmektedir. Bunu ikaz lambaları, hemşire çağrı paneli üzerindeki uyarılar veya ilgili sağlık personelinin kullandığı mobil cihaza sesli ve yazılı bir uyarı göndererek yaparlar.
Hemşire çağrı sistemini oluşturan temel bileşenlerin işlevleri şu şekildedir:
- Çağrı Panosu: Hastanın çağrı butonuna basarak gönderdiği sinyalin hangi odadan geldiğini hemşirelerin görebildiği panellerdir.
- Yatakbaşı Çağrı Ünitesi: Acil durumlarda hastaların hemşireyi çağırmasını sağlayan ünitelerdir.
- Banyo/WC Çağrı Ünitesi: Rutubet ve nemden etkilenmeyen, üzerindeki ipli tutamak çekildiğinde hemşireye acil çağrı bilgisi gönderilen ünitelerdir.
- Kapı Üstü Koridor Lambası: Çağrı yapılan odanın kapısının üzerinde, çağrı durumuna göre farklı renklerde yanan ışıklı ünitelerdir.
- Hastane Çağrı Santral Sunucusu: Tüm hemşire çağrı panellerinin network üzerinden bağlandığı sistem kontrol ünitesidir. Aynı zamanda acil kod sunucu görevi görmektedir.
- Personel Akıllı Kartı: Yapılan müdahalenin veya çağrının hangi personel tarafından yapıldığının raporlanmasını veya sadece yetkili personel tarafından yapılmasını sağlar.
Geçmişte sağlık personeli, acil çağrılar için yanlarında pager adı verilen çağrı cihazları bulundurmaktaydı. Aynı zamanda konuşma ihtiyacı için bir de kablosuz telefon taşıyorlardı. Güncel teknolojilerle ise sadece IP DECT ya da WiFi telefon kullanarak hem konuşma hem de mesaj alma desteğine sahip olunabilmektedir. Hemşire çağrı sistemiyle kablosuz iletişim sistemi arasındaki entegrasyon sayesinde, acil bir durum oluştuğunda DECT ya da WiFi telefona acil durumun nerede oluştuğuna dair bir mesaj gönderilir. Sağlık personeli bu çağrıyı kapatana kadar telefon uyarı vermeye devam eder ve mesajın alınıp alınmadığı bilgisi raporlanır. Hemşire çağrı sistemleri sadece sağlık kuruluşlarında değil yaşlı bakımevleri, çocuk yuvaları, hatta otellerde de kullanılabilir.
Hemşire çağrı sistemlerinin kullanılan teknolojiye göre analog ve IP, iletişim biçimine göre kablolu ya da kablosuz gibi farklı çeşitleri bulunmaktadır. Sağladığı avantajlar ve esneklik nedeniyle kablosuz sistemlerin pazarda en hızlı büyüyen segment olması beklenmektedir.
Hastanelerde hemşire çağrı sistemlerinin yanısıra acil kod uygulaması da kullanılmaktadır. Hastane acil kodları, çeşitli acil durumları ilgili hastane personeline iletebilmek içindir. Kod durumları için renk isimleri kullanılır ve Beyaz Kod, Mavi Kod ve Pembe Kod gibi uygulamaları içerir. Her bir renkli kodu için ayrı ortak bir numara belirlenmek suretiyle uygulamada ortak bir dil oluşturulmuştur. Bu kodlar ve ortak numaralar şu şekilde belirlenmiştir:
- Beyaz kod (1111): Hastanelerde çalışanlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan acil durum kodudur.
- Mavi kod (2222): Acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan hastalar, hasta yakınları ve tüm hastane personeline en kısa sürede müdahale edilmesini sağlayan acil durum kodudur.
- Pembe kod (3333): Hastanede servislerde tedavi için bulunan bebek veya çocuk hastayı kaçırma girişiminin veya kaçırma durumunun tespit edilmesi halinde kullanılan acil koddur.
Bu kodlar hastanenin herhangi bir yerindeki telefondan tuşlandığında, önceden planlanmış birimlere bilgi gitmekte ve hastane bu sayede ilgili olaya anında müdahale edebilmektedir. Hastanede bulunan tüm hastaların hatta personelin güvenliği için uygulanan bu sistem, çoğu durumda hayat kurtarıcı olmaktadır. Bir hasta çağrısında hemşirenin olaya müdahale hızı, acil kod durumunda ilgili birimlerin aldığı aksiyonun raporlanması pek çok durumu aydınlatan, açığa kavuşturan bir rol oynamaktadır.
Acil çağrılar hastanedeki telefon santralına bağlı telefonlardan acil kod numaraları tuşlanarak başlatılabileceği gibi, hemşire çağrı sistemleri üzerinden de başlatılabilmektedir. Kablosuz iletişim sistemiyle entegrasyon sayesinde ilgili personel acil durumdan anında haberdar edilmektedir.
Hemşire Çağrı Sistemi Pazarı Büyüklüğü Ne Kadar?
Hemşire çağrı sistemleri pazarı her geçen yıl büyümektedir. 2020'de 1,7 milyar ABD doları olan küresel hemşire çağrı sistemleri pazar büyüklüğünün 2025 yılında kadar 2,7 milyar ABD dolarına ulaşması beklenmektedir. 2020-2025 arasında pazarın yıllık ortalama büyüme hızının % 9,4 olacağı tahmin edilmektedir. Kablosuz iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler nedeniyle kablosuz sistemlerin en hızlı büyüyen segment olması beklenmektedir.
Hemşire çağrı sistemleri farklı uygulama ve teknolojilerle de yakınsamaktadır. Gelecekte bu sistemlerin çok daha akıllı ve yetenekli çözümlere dönüşeceğini söylemek yanlış olmaz. Bugün, bir hemşire çağrı sistemi gerçek zamanlı lokasyon belirleme sistemine entegre edilerek, acil durum çağrısının alındığı en yakın noktaya sağlık personelinin yönlendirilmesi mümkün olmaktadır. Bu sayede hem müdahale süreleri kısalmakta hem de verim artışı sağlanmaktadır.
Yakın bir gelecekte hemşire çağrı sistemlerin yapay zeka, makine öğrenmesi ve ses teknolojileri gibi teknolojilerle de yakınsadığını göreceğiz. Hasta daha hemşire çağrı sistemindeki butona basmadan, hastanın durumu, aldığı ilaçlar, vital ölçümleri, geçmişte hangi durumlarda hemşire desteğine ihtiyaç duyduğu gibi veriler analiz edilerek hemşirenin otomatik olarak çağrılması mümkün olabilecektir. Diğer bir değişle hemşire çağrı sistemlerinin gelecekte proaktif sistemlere dönüşeceğini söyleyebiliriz. Konuşma algılama gibi ses teknolojileri sayesinde de hastanın sesli komutlarla bazı cihazları kontrol edebilmesi, örneğin ışığı, TV’yi, perdeleri açıp kapatabilmesi veya herhangi bir butona basmadan sesli bir komutla hemşireyi çağırması mümkündür.
Günümüz dünyasında artık teknolojik sistemler giderek daha az oranda tek başına, diğer cihazlardan ayrık olarak çalışmaktadır. Sistemler arası entegrasyon ihtiyaçları sıklıkla gündeme gelmekte ve entegrasyon yetenekleri satınalma kararlarında önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü bu entegrasyonların sayesinde çözümler arası sinerji oluşmakta, müşteriye ve kullanıcılara sunulan toplam fayda artmaktadır. Karel olarak biz de gerek kendi çözümlerimiz ve gerekse iş birlikleriyle sağladığımız çözümler arasında entegrasyon yeteneklerini geliştirmeyi öncelemekteyiz. Günün sonunda bu yaklaşımın rekabette elimizi güçlendirdiğini görmekteyiz.
Türkiye'de son dönemde sağlık sektörüne yapılan yatırımlar özellikle şehir hastaneleri projeleri ile öne çıkmakta. Yüksek kapasiteli hastane projelerinde iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere ileri teknoloji çözümleri kullanılmaktadır. Sağlık sektörü Karel olarak bizim için de önemli bir dikey ve odak alanı. Kesintisiz iletişimin ve haberleşmenin hayati derecede önemli olduğu şehir hastaneleri gibi projelerde; tüm iletişim ihtiyaçlarını karşılayan, esnek, büyümeye ve gelişmeye açık yapıda entegre çözümler sunmaktayız. Sunduğumuz iletişim çözümlerinin başında, IP, analog ya da hibrit yapıda çalışabilen, gerektiğinde kapasite artırım imkanı sunan, donanım olarak satın alınabilmesinin yanı sıra hastanenin mevcut sanal sunucuları üzerine yazılım olarak kurulabilen IPG İletişim Platformu geliyor. Farklı kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayacak geniş IP telefon ürün gamının yanında, basit kullanım ve daha düşük maliyetli analog telefonların da birlikte kullanılabildiği IPG İletişim Platformu, ayrıca akıllı telefonlarda kullanılabilen mobil telefon uygulamasını da destekliyor.
Büyük kapasiteli şehir hastanelerinin en önemli ihtiyaçlarından biri olan ve kesintisiz bir şekilde hizmet vermesi gereken iletişim sistemleri, Karel iletişim çözümlerinin birbirleri ile entegre çalışması sayesinde tüm hastanelerde verimli bir şekilde kullanılabilmektedir. Şehir hastanelerinde hemşire çağrı sistemine entegre çalışan IP telefon santralı ve DECT sistemlerinin yanısıra çağrı merkezi, uzaktan erişim ve destek çözümü gibi pek çok çözümü sunmaktayız. Bu sistemlerin hastanede kullanılan diğer bilgi sistemleriyle de entegrasyonlarını gerçekleştirmekteyiz.
Sonuç olarak sağlık alanında sunulan hizmetlerin teknolojinin etkisiyle dönüştüğü, hız, verim ve hizmet kalitesinin arttığı bir süreçte biz de Karel olarak geliştirdiğimiz çözümlerimizle bu dönüşüme katkı sağlamaktan mutluluk duymaktayız.
Karel Hemşire Çağrı Sistemleri >>
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
Türkiye'nin En Büyük Projeleri, Şehir Hastaneleri, Karel Kullanıyor
Hemşire Çağrı Sistemi ve IP DECT Entegrasyonu
Sağlık Sektöründe Mobilitenin Yükselişi