Zaman yönetimi, günümüzde sürekli olarak dağılan dikkatlerin bir işe odaklanılarak halledilmesini sağlayan mekanizmaların başında geliyor. Elbette açık ve yoğun ofislerde dikkat toplamak deveye hendek atlatmaktan zor olabiliyor. Bunun başında gelen sebep şüphesiz ki etrafta çok fazla dikkat dağınıklığına sebep olabilecek enformasyon akışıdır.
Dış dünya ile iletişimi keserek konsantre olmak, başarıya giden yolda sadece bir etken. Diğer etken ise makul sürelerde çalışmak ve insanın doğal dikkat süresi sınırlarına uyarak işleri daha verimli halledebilme kavramı olarak karşımıza çıkıyor. Bunu yapabilmek için birçok farklı teknik var ama domates yöntemi belki de en pratik olanlarından bir tanesi.
İtalyanca domates anlamına gelen Pomodoro’dan ismini alan zaman yönetim sistemi, geliştiricisi olan Francesco Cirillo’nun kullandığı mutfak saatinin domates şeklinde olmasından geliyor. Bu tekniğin planlamadan sonuca ulaşmaya kadar birçok farklı ayrıntısı var. Bununla birlikte esas temel noktası “bir pomodoro” uzunluğundaki temel zaman biriminde yatıyor. 25 dakikalık bir pomodoro zaman birimi, planladığınız işi bitirmeseniz de dikkat süreniz yettiğince halledip, son birkaç dakikasında kontrol ederek bir sonraki pomodoroya kadar 3-5 dakika kadar ara vermenizden oluşuyor. Eğer bir iş birkaç pomodoro (çoğulu olan pomodori de kullanılabilir) alıyorsa geriye dönük kontrollerin süresini daha da artırabilirsiniz.
Pomodoro yöntemi bilişim teknolojileri alanında da çok sık kullanılan bir teknik. Özellikle iş zamanının önemli kısmı yazılım yaşam döngüsü yönetimine veren yazılımcılar için büyük veya küçük, tüm işlerin halledilebilmesi konusunda önemli bir araç. Elbette küçük birkaç işin bir pomodoroya göre birleştirildiği durumlar da ortaya çıkmaya başlıyor ama önemli olan dikkatli ve konsantrasyonu yüksek bir süreden sonra ufak molalar vererek işleri başarmak değil mi?
Pomodoro süresince dış kaynaklara tamamen kulaklarınızı tıkamanız ve örneğin e-posta bakmak, telefondaki bildirimleri görmeye çabalamak gibi gündelik olarak birkaç yüz defa yaptığımız dikkat dağıtıcı şeyleri yapmamamız gerekiyor. Hatta aramaları bile cevaplamamak önemli bir şey zira bunların hepsi dikkatin dağılması ve verimliliğin düşmesi anlamına geliyor. Çalışma sonrasında daha rahat bir şekilde e-postalar kontrol edilip, cevapsız çağrılara geri dönülebilir.
İnsanın dikkat süresi kısıtlı; günümüzde yeni kuşaklar geldikçe bu daha da azalıyor gibimize geliyor. Popüler video hizmetlerindeki geçilemeyen reklamların o beş saniyesinin cehennem gibi geleceği bir nesil kendisini iş hayatına hazırlamaya devam ediyor. Fakat zamanımızın değerini geçince veya işleri öteleyip son dakikaya sıkışınca fark ediyoruz. Bu nedenle zaman yönetimi hem işte hem de özel projelerimizle ilgilenirken (örneğin bir blog yazarken) önemini bize fark ettiriyor.
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu:
BT Çalışanlarına 6 Zaman Yönetimi Önerisi
Mutlu Bir İş Hayatı için Verimli Çalışmanın 9 Yolu
Başarılı BT Kariyeri İçin Geliştirilmesi Gereken Sosyal Beceriler