Ofislerin dijitalleşmesiyle birlikte tüm veriyi bilgisayarlar üzerinde depolar ve işler hale geldik. Dijitalleşmenin güzel yanlarından bir tanesi bilgi ve belgelerin kopyalarını yapmanın da kolaylaşması, yedek almanın yüzlerce fotokopi çekmek anlamına gelmemesi. Eminiz kendisini garantiye almak için bunu da yapanlar vardır fakat konumuz dijital veri olduğu için şimdilik kenarda durabilir.
Veri yedekleme konusu bilişim dünyasının kanayan yaralarından bir tanesi ve kolaylıkla içinden çıkılabilecek bir iş olamayabiliyor. Çok fazla çözüm, çok fazla yaklaşım ve çok fazla unutkanlık yapan sistem yöneticilerinin olduğu bir ortamda kurduk ve unuttuk denilebilecek çözümler dahil hiçbir şey kontrolsüz veriyi zapt edemiyor.
Muhasebenin yolunu tutmamak için :)
Bilgi işlem yöneticilerinin muhasebeye uğramasına sebep olacak konulardan bir tanesi olan bir felaket sonrası kullanılabilir yedek bulunmaması durumu çok eğlenceli bir vaziyet değil. Bu konuda alınabilecek çok fazla önlem var. Elbette bu önlemler her türlü yedek için farklılık gösteriyor. Örneğin CRM yazılımınızın veri tabanı yedeğiyle işletim sistemlerinde kullanıcıların bilgisayarlarındaki yedekler arasında dağlar kadar fark var. Ya da yazdığınız kodu Github gibi bir hizmette açtığınız ücretli hesapta tutuyorsanız acaba kaç yere daha kopyasını almalısınız gibi sorular konunun bambaşka bir kısmı.
Bununla birlikte bazı temel prensipleri ortaya koyup üzerlerinden hareket ederek kendi veri yedekleme politikamızı daha kolay belirleyebiliriz:
- Verinin cinsi ve boyutu hangi sıklıkta yedekleneceğini belirler. Yerine koyabilme hızınıza göre veriyi yedeklemeniz veya farklı biçimlerde yedekleme stratejileri geliştirmeniz iyi bir yöntemdir. Örneğin sanal makinelerinizin imajını her gün almak yerine içinde değişen, örneğin, veri tabanının yedeğini almak daha hızlı, kolay ve düşük maliyetlidir. Sistem imajlarını yedeklemek veya geri dönülebilir yedekler oluşturmak (Snapshot) ise büyük sistem güncellemeleri arasında yapıldığında çok daha verimli olacaktır.
- Yedekleyeceğiniz verinin ne kadar sürede bir güncellendiği de önemli bir kıstas. Yedekleme aralıkları veri kaybını en aza indirecek seviyede sıklaşmalı ama mümkün mertebe bir felaket anında da önemli miktarda bir iş gücü kaybını engellemeli.
- Yedeğin yedeğini de almak güzel bir alışkanlıktır. En basit haliyle bir sabit diskin bir yıl içinde dış etmenler olmadan bozulabilme ihtimali tanımlanırken milyonda bir civarında değerlerden bahsediliyor. Diyelim ki iki disk arızasında bile çalışmaya devam eden bir RAID 6 kurulumunuz var. En kötü ihtimalleri hesaba katarak elektriksel arızaya karşı önlem de alıp yedeğin yedeğine gitmeniz için matematiksel çok fazla sebep yok gibi görünse de yine de milyonda bir olacak arızaları trilyonda bir indirmek iyidir. Günün sonunda gidenin gelmediği bir dünyada yaşıyoruz.
- Depolama alanının maliyeti olduğunu unutmamak gerekiyor. Hatta sınırsız biçimde yedekleme fantezileri kurup hayatımızın sonuna kadar kafamız rahat biçimde yaşayamıyor olmamızın en büyük sebebi bu maliyetler.
- Ofisinizin veya veri merkezinizin dışına da yedek almak iyidir. Ülkemizde olmaz olmaz, tek bir elektrik arızası kalburüstü olmayan veri merkezinizi kullanılmaz hale getirirse bunun da yedeğinin bir şekilde alınmış olması gerekiyor. Abartıyorsunuz diyebilirsiniz fakat bu durum çok abartı sayılmaz zira off-site yedekler çoğu zaman hayat kurtarıcı oluyor. Hatta bulut bilişim ve CDN hizmetlerinin temelinde bu yatıyor. Her ihtimale karşı buluta yedek almak, düşebilecek meteorlara bile önlem almak anlamına geliyor.
- Farklı yerlere gönderdiğiniz verilerinizi şifreleyin. Data-at-rest-protection dediğimiz depolama alanlarını şifrelemek de bir çözüm fakat mümkünse veriyi gönderirken araya girebilecek kişi veya sistemlerin bunlara erişemediğini garanti altına alın. FTP yerine SFTP veya SCP kullanın, bir web arayüzünden dosya gönderiyorsanız kesinlikle HTTPS kullanın.
Daha fazlası için takipte kalın: facebook.com/Karel.ComTr ve twitter.com/KarelComTr
Bu yazıyı okuyan bunları da okudu:
Büyük Veri - Big Data Nedir? Uygulamalar ve Fırsatlar [Yönetici Özeti]
Bugünün ve Yarının En Popüler 12 IT Mesleği
Smart Dust (Akıllı Toz) Nedir?