Çip krizi sektörü ve Karel'i nasıl etkiledi? 2021 yılı Karel için nasıl geçiyor, yurt dışı satışları ne durumda? Otomotiv ve savunma sanayi sektörlerinde fırsatlar neler? Karel Teknik Murahhas Üyesi Yaman Tunaoğlu, BloombergHT'de canlı yayında değerlendirdi.
Video metni:
Piyasa Hattı'nda Karel Yönetim Kurulu Üyesi Yaman Tunaoğlu bizimle olacak ama öncesinde araştırma masasına gidelim. Karel Elektronik’in şirket künyesi, hem de bu yıl borsaya göre yaklaşık %42 olumlu ayrışmış hissesi, hem de o detaylarda neler var soralım.
Karel tarafına baktığımızda, önce şirket kartını çıkartmak gerekirse, üç - dört alanda zaten aktivitesini sürdürüyor. Savunma Sanayi, Kurumsal Projeler ve Elektronik Üretim alanlarında çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle Savunma Sanayinde Aselsan, Roketsan, Havelsan gibi şirketler, projelerinde önemli ortaklarından biri ve daha önceki dönemde de zırhlı araçlar projeleri vardı. Burada BMC, Otokar gibi şirketler vardı. Elektronik tarafında da Arçelik, Beko gibi şirketlerle de iş çalışmaları olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan baktığımda, Karel tarafında 700.000’den fazla işletmenin Karel santrali kullandığı yönünde notlar gördüm. İş yeri trafiğine baktığımızda Karel nezdinde bunun %50’sinden fazlasına tekabül eden bir rakam olduğunu görüyorum. Tabii ki şirketin yatırımları da devam etmekte. Yatırımlar kaleminde elektronik üretim yatırımlarının önemli bir şekilde yer aldığını görüyorum. Üretim otomasyonuyla birlikte de maliyet avantajı elde etmeye çalıştığı, şirketin notları arasında gözüme çarpan kalemler olarak karşıma geliyor. Finansallarına dönüp bakarsam, şirket bilançosu üzerinde son açıkladığı 2021 yılının ikinci çeyreği finansallarında 2020 yılının aynı dönemine göre ciroya baktığımda TL bazında %73, dolar bazında ciro artışının %41 seviyesinde gerçekleştiğini görüyorum. 2021 yılının altı aylık cirosu şirketin 672 milyon TL seviyesinde olurken, ikinci çeyrek cirosu da 388 milyon olarak karşımıza geliyor. Özellikle burada ciro büyürken maliyet büyümesi aynı oranda gerçekleşmemiş. Ciro neredeyse %100’e yakın büyürken, maliyetler %80 civarında büyümüş ve bunun da brüt karlılığı pozitif bir şekilde etkilediğini görüyorum. Şirketin ikinci çeyrek brüt karı 2020 yılında 90 milyon iken kabaca 2021 yılında bu rakam 133,4 milyona yükselmiş durumda. Dediğimiz gibi brüt kardaki o yüzde ellilik artışın en büyük kalemlerinden biri budur. Satışlar büyüyor fakat maliyetler daha yavaş büyüdüğü için bu makası elde ettiğini görüyorum. Yatırım harcamalarının dışında, finansallarda şirketin ARGE yatırımları yaptığını takip ettim. Altı aylıklarda 30 milyon TL civarında yatırımları olmuş. Şirketin bazı genel yönetim giderlerinin bu bilanço döneminde arttığını görüyorum fakat ona rağmen şirket karlılık rakamlarını son olarak söylersem altı aylıklarda 51 milyon TL kar elde etmiş. İkinci çeyrekte 26 milyon TL kar elde ederken, bu rakamın 2020 verilerinin üzerinde gerçekleştiğini hatırlatayım.
Karel, Çip Krizinden Nasıl Etkilendi?
Bilançoya gelmeden önce bakalım Karel için bu sene nasıl başladı? Genel makro tabloyu soralım. Yaman Tunaoğlu bizimle olacak. Programın ilk bölümünde Kutay Koralp da bizim için toparladı aslında şirket künyesini ve en büyük manşet herhalde Savunma Sanayi, beyaz eşya, öte yandan diğer bütün telekom ürün gruplarında çip krizinden etkilenip etkilenmediğiniz. Çünkü önemli sektörlere girdi sağlıyorsunuz. O yüzden önce o tarafı sorarak başlayalım.
Evet, çip krizinden aslında etkilenmeyen sektör yok. Karel direkt elektronik sektörünün içerisinde olan bir firma. Bu nedenle biz de etkilendik ama bir şekilde bunu iyi yönetmeyi başardık. Biraz stok miktarlarımız arttı fakat sene sonu hedeflerimizden büyük bir sapma olmayacak ama çok daha yoğun bir çalışma gerektirdi bu durum. Bir takım tasarım değişiklikleri yapmamız gerekti. Bulunamayan çipler yerine tasarımı değiştirip, bulunan çiplerle ürün geliştirmek gibi ama bir şekilde mühendislik yetkinliğimizle bunun altından kalktık. Önemli bir hasar görmedik diyebilirim.
Hasılat ciddi bir oranda büyürken maliyetler biraz daha yavaş büyümüş durumda. Bunun da brüt karı desteklediğini görüyorum. Daha da detayına indiğimde, gözüme çarpan yurt dışı satışlarının önceki çeyreklere göre daha iyi bir performans sergilediğini takip ediyorum. Ne dersiniz bundan sonraki dönemde de yurt dışı satışların payı, toplam satış içerisindeki paydan git gide artmaya devam edecek mi? Genel yönetim giderlerinde bir artış gerçekleşmişti. Bundan sonraki bilanço döneminde de benzer bir artış yaşanacak mı?
Genel yönetim giderlerindeki artış bir defalık bir olay. Bu sene aldığımız projelerin yatırımlarıyla ilgili. Bu önümüzdeki dönemde devam etmeyecek. Bizim Karel olarak önümüzdeki dönemdeki en büyük hedeflerimizden birisi yurt dışı satışlarımızı arttırmak. Bu sene dediğiniz gibi ciddi oranda bir artış var. Bunun temel sebebi de elektronik üretimden geliyor. Yani elektronik üretim faaliyetlerinden geliyor. Önümüzdeki dönemde bu devam edecek. Yani elektronik üretimde yurt dışı satış oranları miktarları artacak ama ek olarak özellikle pandemi bunu biraz engelledi, yavaşlattı ama savunma sanayi tarafında ciddi bir yurt dışı çabamız var. Geçen sene ilk yurt dışı satışımızı gerçekleştirdik. Bu sene yeni ilişkiler kurduk. Önümüzdeki sene yurt dışı satışlarında savunma tarafının da desteğiyle daha büyük bir artış göreceğimizi tahmin ediyoruz.
Yaman Bey, zannediyorum bu dönemde ele almamız gereken önemli bir konu nakit akışını kontrol etmek. Borçluluk, vade konusundaki detaylar. Onu sorarak devam edeyim. Şirketin döviz borçluluğu nasıl? Hem de bir yandan ham madde maliyetlerinde dövizin girdisi nerede ve nasıl yönetiyorsunuz bu taraftaki nakit akışını?
Şimdi tabii demin de söylediğim gibi özellikle bu çip krizinden dolayı stok miktarlarımızda artış oldu. Birincisi, dövizden farklı yani dövizi bir tarafa koyarsak esas olarak çip krizinden dolayı stoklarımızda artış oldu. Onun sebebi de şu, elektronik üretimde tek bir üründe ve tek bir kartta yüzlerce binlerce malzeme kullanıyorsunuz. Bunlardan bir iki tanesini bulamazsanız o üretim ürünü üretemiyorsunuz ama geriye kalan yüzlerce malzeme stoğunuzda birikiyor. O yüzden stoklarımızda bir artış oldu ama bizim Karel olarak gelirlerimizin çok büyük miktarı dövize endeksli. O nedenle dövizdeki artış aslında bizim için çok problemli bir durum olmuyor. Aksine, yurt dışı satışı ve yurt içindeki rekabet açısından baktığımız zaman rekabetçiliğimizi arttırıyor ama doğal olarak stoklar arttığı için borçluluğumuz da arttı. Döviz bazında genelde borçlanıyoruz. Bu miktar arttı ama hala büyüklüğümüzle, gelirimizle kıyaslandığı zaman yönetilebilir bir borç stoğu taşıyoruz. Önümüzdeki dönemde bunun daha aşağı gideceğini de bekliyoruz.
Peki iş modelinde, özellikle ürün tedariği sağladığınız sektörlerde yeni dönemde nasıl bir ayrışma olacak? Yani, beyaz eşya tarafında partnerleriniz var, savunma sanayi tarafında var. Bir yandan tabi TOGG’u bekliyoruz hep beraber. Birçok alanda varsınız ama bu döneme has riskler ve fırsatlar desek, bu sektörlerin özellikle olumlu ya da olumsuz ayrışmasını, Karel nasıl hissediyor?
Aslında bu bahsettiğiniz sektörlerin hepsinin önünde ciddi fırsatlar var. Bir geçiş dönemindeyiz. Farkındaysanız ciddi şekilde teknoloji artık her şeyin içine her alana, her sektöre, her dikeye girmeye başladı. Pandemi bunu oldukça hızlandırdı. Beyaz eşyada da birbiriyle bağlantılı nesnelerin interneti bazında konuşan, akıllı evde yer alan cihazlardan bahsediyoruz. Otomotivde çok ciddi bir değişim var, tam bir dönüm noktası. Yani TOGG’un başarılı olma şansını çok arttırıyor. Çünkü herkes elektrikli otomobilde aynı noktadan başlıyor ve burada ciddi bir fırsat var. Onun dışında savunma sanayi aynı şekilde. Dolayısıyla tüm bu sektörlerde önümüzdeki dönemde kötüye gidiş kesinlikle beklemiyoruz. Aksine yeni fırsatlar doğacağını ve bizim gibi firmaların önünün çok açık olduğunu görüyoruz. Biz kendimizi elektronik sektöründe uzman bir teknoloji firması olarak değerlendiriyoruz. Yalnız burada önemli olan o kadar çok fırsat olduğu zaman doğru fırsatları yakalamak, odaklanmak. Burada son dönemde sizin de bahsettiniz gibi özellikle otomotiv tarafında bir takım girişimlerimiz var. Herhalde önümüzdeki seneden itibaren o taraftaki büyümeleri de görmeyi başlayacağız.
TOGG’un katkısını 2023 yılında mı, 2022 yılında mı bekliyorsunuz?
2023, çünkü TOGG 2022 sonunda üretime geçecek. O yüzden 2023 yılında bekliyoruz ama onun dışında başka firmalarla da olan görüşmelerimiz var. Yani 2022 yılında biz otomotiv tarafında bir takım gelirler elde etmeye başlarız. Bu yavaş bir süreç ama otomotiv girmesi zor çıkması kolay bir alan ve en güzel tarafı da şu; biliyorsunuz biz yurt dışı satışımızda da lider konumdayız ihracatta, otomotivin en güzel tarafı bir ürün geliştirdiğiniz zaman bunu sadece Türkiye’ye değil bütün dünyaya satıyorsunuz. Ölçek çok büyük. O yüzden bizi de heyecanlandırıyor açıkçası.
Peki burada özellikle tabi son %243’lük bedelsiz sermaye artışı kararınız 58.3 milyon TL’den 200 milyon TL’ye çıkarttınız. Biraz bu kararın arkasındaki motivasyonu alalım ve yine önümüzdeki yılda buna açık olacak mısınız?
Şu ana kadar Karel kendi işini büyütmek için, yeni yatırımlar yapmak için kaynak kullandı. Hiçbir zaman kar dağıtmadı. Sonuçta birikmiş bir öz kaynak kar var. Yatırımcılarımızdan gelen talepler doğrultusunda böyle bir sermaye artışına, bedelsiz sermaye artışına gittik. Bu sayede 30 seviyelerinde olan hisse değeri de 9’a indi. Biraz daha küçük yatırımcılar için de yatırım yapma imkanı doğdu. Yani bunu dönem dönem biz yapıyoruz. İlk defa yapmadık. Önümüzdeki sene olmaz belki ama ondan sonraki dönemlerde bunu yapacağız. Bedelli sermaye artırımının çok gerekeceğini açıkçası kısa vadede düşünmüyorum.
Karel 3. Çeyrek Bilançosu ve Yıl Sonu Hedefleri
Peki, yıl sonu için hedeflerinizi de sorayım. Aslında biraz paylaştınız tabi 3’üncü çeyrek bilançoları gelince daha detaylı göreceğiz ama hedeflerinizi revize etmeyi düşünüyor musunuz? Hem kar hem de ciro tarafında hangi hedefler var?
Bu yıl sonunu Kutay Bey de söyledi. TL bazında %73, dolar bazında da ciddi bir büyüme var. İkinci yarının daha iyi olacağını söyleyebilirim. Dolayısıyla 2021 yılına baktığımızda TL bazında geçen seneye göre ciddi bir büyüme, dolar bazında da ciddi bir büyüme göreceğiz. Dediğim gibi bütçeden çok büyük bir sapmamız yok ama şunu da unutmamak lazım. Bütçeden sapma bizim için sadece bir sonraki yıla kaymadır, yani bir iş kaybetmiyoruz sadece bu sene çip krizinden dolayı yetiştiremediğimiz işleri önümüzdeki seneye devretmiş oluyoruz. Dolayısıyla başarılı bir yıl olacağını düşünüyoruz bu senenin.
Yurt dışı pazarları da soralım. Çünkü toplam gelirler içerisinde partnerlerinizin içerisinde yurt dışının payı artacak mı? Oradaki hedefler nedir?
Yurt dışı çok önemli bizim için. Özellikle savunma sanayi tarafında ve üretim tarafında yurt dışı gelirlerini önümüzdeki seneden itibaren görmeye başlayacağız. Yani böyle 3 – 4 yıllık projeksiyona baktığımız zaman özellikle savunma sanayinde ve otomotivde sadece yurt içi değil yurt dışında da ciddi bir artış göreceğiz.
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
Dijital Dönüşüm Konusunda Türkiye Ne Durumda?
Bilişim Sektörü Pandemi Dönemini Nasıl Geçiriyor?
Türkiye’de Teknoloji Üretimi