Dijital dönüşüm konusunda Türkiye ne durumda? Bulut bilişimin dijitalleşmeye katkıları neler? Bulut bilişim Türkiye'nin dijitalleşmesindeki önemi nedir, bu konuda atılması gereken adımlar nelerdir? Karel Teknik Murahhas Üyesi ve Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Yönetim Kurulu Başkan Yaman Tunaoğlu "Dijitalleşme Yolunda Türkiye Raporu Lansmanı" etkinliğinde değerlendirdi. Raporum tamamını incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirisiniz;
Dijitalleşme Yolunda Türkiye 2021 Raporu
Video kaydını podcast olarak da dinleyebilirsiniz;
Video Metni:
Emin Alper Karaçar: Yaman Bey biliyorsunuz bulut teknolojileri, bulut kullanımı gitgide artıyor. Dünyada 2019’da yaklaşık 96 Milyar dolar olan sektör 2020’de 4. çeyrek dahil yaklaşık 130 Milyara yakın bir pazar geliştirdi ve yapılan yatırımlar da 37 Milyar civarında oldu. Tüm dünyada artan bulut konuşulurken Türkiye’nin de atması gereken bazı adımlar var, öyle düşünüyoruz. Dijital dönüşüm ofisinde bazı çalışmalar var. Bulut bilişimin dijitalleşmeye ne tür katkıları olduğunu düşünüyorsunuz, sizce bulut bilişim Türkiye’nin dijitalleşmesindeki önemi ve bu konuda atılması gereken adımları nelerdir?
Yaman Tunaoğlu: Teşekkür ederim Alper Bey, aslında bulut bilişim olarak değil bir bütün olarak ben bu soruya yanıt vermek isterim. Çünkü elektronik sektörünün temsili diyorum burada ve bu sayısal dönüşüm özellikle son dönemde elektronik sektörünü ön plana çıkardı. Pandemi biliyorsunuz sayısal dijital dönüşümü hızlandırdı, dolayısıyla elektroniğe olan talep çok arttı ve bu doğal olarak üretimde problem yarattı. Son dönemde çok sık duyduğumuz bu çip krizi de bunun bir sonucu. Pandemi olmasaydı bu şimdi olmayacaktı, ama belki bir kaç yıl sonra yine aynı duruma gelecektik.
Bulut bilişim aslında bu son sorunun gelmesi benim işimi kolaylaştırıyor. Çünkü sağolsun Faruk Bey, Levent Bey ve Murat Bey çok önemli konularda bilgileri verdiler, ben onları tekrarlamak istemiyorum ama bir kaç noktada doğal olarak onların söyledikleriyle paralel şeyler söylemek durumunda kalacağım. Şimdi raporda da çok iyi anlatılıyor aslında Faruk Bey de çok güzel söyledi, dijital sayısal dönüşümde temel amaç insanın iyiliği, insanın daha rahat, daha huzurlu bir şekilde yaşaması, ekosisteme daha az zarar vermemiz dolayısıyla dünyada daha uzun süre yaşayabilmemiz ve dünyayı korumamız aynı zamanda. Bu kapsamda baktığınız zaman bilgi çağındayız ve dijital dönüşümde Levent Bey çok iyi açıkladı; dijital olmak farklı bir şey, dijital dönüşüm farklı bir şey. Biz yıllardır dijital kapsamda bir çok şey yapıyorduk. Otomotiv fabrikalarını düşünün yıllardır robotlarla üretim yapıyorlardı ama şimdi o robotlar birbirleriyle konuşuyorlar.
Dijital dönüşümün şu anda bu kadar önemli hale gelmesinin temel sebebi, aslında bu sayede iş yapışlarının hayatın çok daha kolay olacağını hepimizin görmüş olması. Ne tür bileşenler var diye baktığımız zaman, örneğin Murat Bey veriden yapay zekayla neler yapılabileceğini söyledi. Yalnız ben, Murat Bey'in söylediği bir şeye katılmıyorum, yapay zeka insandan daha zeki olacak diyorsunuz ama bizde pratik zeka var, hiç bir zaman bence o düzeye gelemez. Pandemide yasaklarda nasıl dışarı çıkılabilir gibi konularda biz pratik zekayla çok farklı şeyler yapabiliyoruz ama gerçekten yapay zekanın hayatımızda işleri kolaylaştıracağı çok açık. Gökhan Bey'in bahsettiği gibi ilk başta bir şebeke var, doğal olarak ve bu şebekenin bileşenleri var. Sonuçta bir mobilleşme, nesnelerin interneti gibi kavramları düşündüğümüzde, şebeke mobil oluyor dolayısıyla mobil ağırlığı artıyor.
5G şu anda Türkiye'de de çok gündemde. Çok güzel çalışmalar yapılıyor bu konuda Türkiye'de. ULAK ve HTK bu konuda çalışıyorlar. 5G diğer teknolojilere göre biraz daha yazılım ağırlıklı ama yine de bir donanım bileşeni de var. Biliyorsunuz hızı çok daha fazla, bant genişiliği çok daha fazla. Dolayısıyla geleceğin dünyasında bütün nesnelerin, milyarlarca nesnelerin birbiriyle konuştuğu bir ortamda böyle bir şebekeye ihtiyaç var ama şu hatayı yapmamak lazım. Her şey birbiriyle beraber gidiyor,ilişkili. Bu koordinasyonu çok düzgün bir şekilde sağlamak lazım. Mesela 5G’de ileri gidip sonra fiber altyapınız iyi değilse o bir işe yaramaz. Elektrikli araç yaptınız, şarj istasyonlarınız yoksa işe yaramaz, şarj istastonunuz var ama şehrin trafoları kaldırmıyorsa beklemek zorunda kalırsınız yani bütün şeyler bir koordinasyon içinde yapılmalı. 5G de öyle, şu anda 5G henüz hazır değil, hazır olmaması bir eksiklik de değil. Şu andaki şebekeler de bizim yapmak istediklerimizin çoğunu yapmak için yeterli. 5G sadece çok daha hızlı olduğu için belki bir takım otonom uygulamalarda gerekli olacak ama şu anda nesnelerin interneti kapsamında bir çok şeyi biz mevcut şebekelerle hatta 2G şebekelerle bile yapabiliyoruz. 5G'den sonra verinin dağıtımı geliyor.
Nesnelerin interneti dediğimiz ve bir çok sensörden oluşan, birbiriyle konuşan bir yapı. Aslında elektroniği artık tek bir sektör olarak görmek de mümkün de değil. Biz TESİD olarak Türk Elektronik Sanayicileri Derneğiyiz ama aslında artık her sektörde elektronik bir alt bileşen olarak var, dolayısıyla herkes TESİD'in üyesi olabilir. Farklı bir paradigma farklı bir dönüm noktasından geçiyoruz. Özellikle bu noktada bence böyle değişimlerin olduğu, paradigma değişimlerinin olduğu zamanlarda bir fırsat doğar. Türkiye için önemli bir fırsat bu. Çünkü yapılacak çok şey var, özellikle IoT verilerin toplanması kapsamında, bu tarafta çalışan firmaların yani elektronik, yazılım ve donanım tarafında çalışan firmaların kendilerini göstermeleri, belirli bir noktaya ulaşmaları için iyi bir fırsat. Çünkü herkes sıfırdan başlıyor ve dünyada da yeni. Bu kapsamda ben aslında elektronik sektörünü ve Türkiye açısından çok önemli görüyorum.
Yapay zekadan Murat Bey bahsetti. Kısa dönem sonra insandan daha zeki olacak dedi. Orada yapay zekanın çalışma mekanizması veri. Sonuçta öğretiyorsnuz bir insan gibi, bir takım bilgileri veriyorsunuz onları eğitiyorsunuz ve öğretiyorsunuz. Ali Taha başkanımız da bahsetti, onun için bir standart ediniliyor. Bulut teknolojisinin bir şekilde parça parça değil daha konsolide şekilde olmalı.Ciddi bir enerji tüketimi var, yurtdışı ülkelerde merkezleri deniz kenarında kuruyorlar çünkü soğutma daha kolay oluyor, güneş enerjisinden yararlanıyorlar. Gerçekten o kadar veri olunca ciddi bir de enerji gereksinimi oluyor, bunu da temiz enerjiyle karşılamak gerekiyor.
Bulut teknolojilerde Türkiye'de belli noktalara geliyoruz, iyi şeyler yapılıyor, bence burada çok problem yok. Esas fırsat nesnelerin interneti tarafında. Türkiye'de 6 bin tane teknoparlarda firma var, çoğu bu şekilde sağlık, ulaşım, tarım gibi farklı sektörler için ama hep nesnelerin internetine dokunan uygulamalar geliştiriyorlar. Bunlar birlikte çalıştığı zaman ciddi bir ekosisteme ulaşabiliriz ve Türkiye için teknolojik ürün ihracatı %3' lerden daha yukarıya çıkarmak, cari açığı azaltmak gibi temel problemlerimizi iyileştirmek açısından da çok faydalı olur diye de düşünüyorum.
Gökhan Bey toplumlardan bahsederken avcı toplayıcı toplum sonra tarım toplumu oldu, yerleşik hale geldi dedi. Şu anda biz de yerleşik toplumu haline geldik pandemi sayesinde. Faruk Bey’e sorulan soruyla da paralel olarak bu dijital dönüşüm sonrasında bir çok şeyin insanların yaptığı, kas gücünün gerektiği makinaların yaptığı bir dünyada belki insanlar gerçekten biraz daha az hareketli olacaklar, daha yerleşik olacaklar. Yani tarım toplumuna benzer bir durumla karşı karşıya kalacağız ama Faruk Bey'in söylediği gibi mutlaka yapılacak başka şeyler olacak, bir şekilde insanoğlu bunu da dengeli bir şekilde halletmenin yolunu bulacak.
Emin Alper Karaçar: Yaman Bey çok teşekkür ederiz detaylı açıklamalarınız için. 5 yıllık bazı hedefler verdik, bunların yapılması için bizim hangi adımları atmamız gerekiyor? Yani bu hedefe ulaşmak için neler yapmamız lazım?
Yaman Tunaoğlu: Hedefleri düzgün koymak lazım. Yani gerçekçi hedefler koyup o hedefleri tutturmak lazım ki bir şeyler yaptığınızı hissedin ve daha planlı, motive bir şekilde devam edebilin. Bakın daha önce bahsedilen raporda Avrupa'da veri ekonomisi %6-%7 gibi bir şey vardı. Hatta kendisi onu açıklamak durumunda kaldı, neden bu kadar düşük koyduk diye. Gerçekten tutulabilir hedefler koymak lazım.
Türkiye konusunda Murat Bey’e çok katılıyorum güçlü bir sanayi ile finans sektöründe belki dijitalleşme tarafında bütün dünyayla yarışacak bir noktadayız. Çok güçlü bir sanayimiz var, aslında ekonomik olarak daha ileriye gitmek için yetişmiş iş gücü açısından iyi üniversitelerimiz var ama tabiki Faruk Bey’in ve Levent Bey'in belirttiği planlamalar yapılmalı eleman yetiştime konusunda. Burada aslında en önemli nokta, koordinasyon oluyor. Yani bu tek başına yapılacak bir iş değil. Sonuçta herkesin ne yapacağını, nereye yapacağını bilmesi gerekiyor. Birbiriyle ilişki içinde çalışması lazım.
Dijital dönüşümün aslında iki yönü var. Ticaret yapan bir firmayı düşünün, bunu dijital olarak yaptığı zaman e-ticaret yeteneklerini kazandığı zaman kendi açısından dijital dönüşümünü sağlamış oluyor. Ürün üreten sanayiden bir örnek vereyim mesela bir beyaz eşya firması. Dijital fabrika için Arçelilk örneği verildi, çok güzel bir şekilde hem enerji tasarrufu yaparak hem verimli bir şekilde üretimi yapıyor. Bunlar aslında nispeten daha kolay dönüşüm, çünkü burada kendi çözümlerinizi kullanmak zorunda değilsiniz. Başka hazır çözümlerle sistem entegratörleriyle beraber çalışarak, iş yapma şekilinizi değiştirerek bu dijital dönüşümü sağlayabilirsiniz. Esas zor olan, eğer bir şey üretiyorsanız yani sanayi tarafı ki Türkiye'nin cari açığının büyük kısmı imalat sektöründen geliyor. Ürettiğiniz ürünlerin dijital dönüşümü yani mesela bir beyaz eşya üretiyorsanız bunun bu yeni konsepte, yeni değişime ve dönüşüme uygun olması lazım. Ürünleri tekrar değiştirmeniz, tekrar tasarlamanız lazım ve burda sürdürülebilirliği sağlamanız lazım. 5G’yi yapıyorsanız 6G’yi düşünüyor olmanız lazım. 6G’den sonra 7G gelecek.
Gerçekten teknolojinin çok hızlı geliştiği ortamda hızlı olmak gerekiyor ve bunun için de herkesin kendi üzerine düşeni yapması gerekiyor. Levent Bey’e çok katılıyorum, siz bir teknolojiyi önemli olduğu için çok fazla desteklerseniz, o teknoloji belki anlık olarak ortaya çıkarırsınız ama bir sonraki versiyonda o firma başarılı olamaz. Sonuçta başarılı olmak için gerçekten makul oranda destek ama onun ötesinde fazla destek olmaması lazım. Desteklerin üretim odaklı olması lazım, iş birliği odaklı olması lazım. İyi ürünü üreten, rekabetçi ürüne sahip olan ürünler yurt içinde en azından kamununun büyük bir alım gücü ile desteklenmeli. Yurt içinde bu ürünler tercih edilmeli ki bu ürünleri üreten firmalar kaynak yaratıp yurt dışına açılabilsinler ve gerçekten yurt dışına da bir şey satabiliyorsanız bu başarılı bir ürün olmuş demektir.
Özetle bir koordinasyonun gerekli olduğunu birinci konu olarak Faruk Beyin söylediğini söylüyorum. İkinci olarak Levent Bey’in söylediği herkes kendi işini yapmalı. Ancak öyle gelişme olabilir, sürdürülebilirlik anca öyle olabilir. Üçüncü olarak da endişe edecek bir şey yok, aslında bu bizim için bir fırsat Murat Bey'in söylediği gibi. Bir çok alanda dünyayla ve sanayide avrupayla yakın bir noktadayız, dijital tarafta da öyle. Başta söylediğim gibi sonuçta tekrarlamış gibi oldum diğer konuşmacıların söylediklerini paylaşmış oldum. Teşekkür ederim.
Emin Alper Karaçar: Yaman Bey çok teşekkür ederiz, gayet iyi bir açıklama oldu teşekkürler. Hepinize katılımlarınız için çok teşekkürler. Dijitalleşme Yolunda Türkiye Raporu bence çok güzel bir rapor oldu, inşallah herkes bu raporu alır ve faydalanır.
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
Türkiye’de Teknoloji Üretimi
5G, Nesnelerin İnternetini Nasıl Etkileyecek?
Bulut Santral Nedir? Bulut Santralın Avantajları Nelerdir?