Çevremizde meydana gelen teknolojik gelişmeleri takip ettiğimiz sürece şunu görebiliriz ki, yapılan çalışmaların ve üretimlerin çok büyük bir kısmı savunma ve güvenlik alanında gerçekleşmektedir. Savunma alanında kullanılan gelişmeler askeri odaklı olmasıyla birlikte sosyal toplumu korumaya da odaklanmış bulunmaktadır. Bunların en büyük ve güzel örneği, şüphesiz plaka tanıma ve araç altı kontrol sistemleridir.
Alışveriş merkezlerinde, otoparklarda, bina girişlerinde ve birçok yerde araç altı kontrollerinin yapıldığı hepimizin dikkatini çekmiştir. Peki gerçekten de bu uygulama her zaman hayatımızda mıydı yoksa son zamanlarda hızlı bir şekilde hayatımıza girip ilerleme mi kaydetti?
Biliyoruz ki gümrük noktaları, devlet kurumları, hastane gibi ortamlarda bu tarz uygulamalar hep çok yaygın ve normal karşılanmıştır. Fakat alışveriş merkezlerinde, aracınızı park etmek istediğiniz bir otoparkta, bir okul girişinde, yeni taşındığınız bir sitenin güvenlik noktasında bu denetlemelerin yapılmaya başlaması biraz tedirgin etmiş olabilir. Zamanla ortaya çıkan güvenlik sorunları, bu tarz güvenlik önlemlerinin yaygınlaştırılmasını gerekli kılmıştır.
Araç altı kontrol sistemlerinin nasıl çalıştığını daha önce anlatmıştık. Şimdi araç altı kontrol sistemlerinin öneminden bahsedecek olursak, sanırım ilk söylememiz gereken şey insan güvenliğinin sağlanması olacaktır. Yalnız bu noktada bahsedilen insan güvenliği, hem güvenlik görevlileri tarafından korunan kitleleri hem de güvenlik birimlerinin şahsi güvenliğini kapsamaktadır.
Araç altı kontrol sistemlerinin yaygınlaşmadığı dönemlerde eski usul fiziksel araç altı kontrolleri yapılmaktaydı. Bu kontroller için kontrolü yapacak olan güvenlik birimleri yansıtıcı ayna veya özel cihazlar ile araç altını kontrol etmekte ve şüpheli bir durum olmadığından emin olmaktaydı. Yalnız bu durumun sağlıklı olmadığı pek çok nokta hepinizin dikkatini çekmiştir eminim.
- Güvenlik görevlilerinin tehlike arz edebilecek araçlara fiziksel olarak doğrudan yaklaşması ile can güvenliklerini tehlikeye atmak zorunda kalmaları,
- Kullanılan ayna sistemlerinin araç altını bütün açıları ve detaylarıyla yansıtamıyor olması,
- Güvenlik görevlilerinin dalgınlık, yorgunluk veya başka fiziksel ve zihinsel sebeplerden ötürü dikkat kayıpları yaşayabilecek olmaları.
Eski yöntem araç altı kontrollerinin aslında ne kadar tehlikeli ve güvenlik açıklarına sahip bir yöntem olduğunu gözler önüne sermektedir.
Yeni araç altı kontrol sistemlerinde ise insan faktörü ortadan kaldırılmaktadır. Denetimi yapan insanlar yerine kameralar ve monitörler kullanılmaktadır. Ayrıca bu sistemler araç altı kontrolü yapmak için araçların durdurulmasına ihtiyaç duymaz. Eski usul yöntemlerde ayna ile kontrol yapmak için aracın durdurulması ve kontrol işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekirdi. Bu hem vakit kaybına hem de trafik sorunlarına yol açmaktaydı. Kameralı araç altı kontrol sistemlerinde ise aracın belirli bir hıza kadar hareket etmesi herhangi bir sorun teşkil etmez.
Kameralı sistemlerde farklı açılarda yerleştirilen kameralar, aracın altında görülmesi zor olan farklı noktaları kolaylıkla görebilir. Aracın her noktasına ait alınan görüntüler dijital ortama aktarılarak güvenli bir noktada bulunan monitöre iletilir ve güvenlik taramaları gerçekleştirilir.
Görüntüler hem kontrol anında incelenmek adına hem de ileri dönemler için kayıt oluşturması için kayıt altına alınır. Bu noktada kullanılan plaka tanıma sistemleri de araca ait diğer bilgilerin oluşturulmasına yardımcı olur.
Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için "Karel Plaka Tanıma ve Araç Altı Kontrol Sistemi" sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
Buyaka AVM'de Plaka Tanıma Güvenlik Sistemi
Görüntülü Güvenlik Sistemi Satın Almadan Önce Bilmeniz Gereken 15 Teknoloji
Plaka Tanıma Sistemi Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken 10 Nokta
