Ana içeriğe atla
En

İnsanlar Hayat Kurtarabilir veya Hata Yapabilir, Ya Makineler?

Teknoloji ve İnovasyon

Makine İnsan Etkileşimi ve M2M
Birkaç düzine belgesel izlemek, kaza raporu ve teknik belgeleri okumak teknolojinin nimeti olarak değerlendirebileceğimiz yolcu uçaklarının nasıl ve neden düştüğünü anlamanıza yardım ediyor. Bunun yanında eften püften gibi görünen sebepler nedeniyle başlayan kartopu etkisinin sonucunda nelere sebep olduğunu fark etmek, nedenselliğe olan bakış açınızı elbette derinleştirecektir.

Kat edilen mesafe başına en az ölüm oranına sahip olan havayollarında gerçekleşen kazalara bakıldığında insan hatası ve teknik sorunlar veya yetersizliklerin bir araya gelerek en içinden çıkılmaz durumları yarattığını görebiliyoruz. 21. yüzyıldan on dört sene eskittiğimiz şu yıllarda yolcu uçaklarının geldiği nokta, insan hatalarını bile düzelten sistemlerin varlığı, birçok işlemin otomatik hale getirilmiş olması ama hâlâ pilotlara, yani insanlara, hem de çok iyi eğitimli, deneyimleri ölçüsünde güven veren insanlara olan ihtiyacı ortadan kaldırmıyor. Tabii insan faktörü, makinelerden farklı olarak fiziksel ve zihinsel faktörlerden olumsuz etkilenen bir organik parça olduğu için sorunları düzeltebildiği gibi bazı “donanımsal” hatalardan nasıl felaketler çıkarttığını da görebiliyoruz.

Siber GüvenlikBilgiler nasıl çalınır?
Her ne kadar can kaybıyla mukayese edilemeyecek de olsa, bilişim sistemlerindeki açıkların veri çalınması veya sistemlere hasar verilmesiyle sonuçlanan eylemlere dönüşmesi de benzer bir davranış biçimi ve olaylar silsilesiyle oluşabiliyor. İnsan ve makine hatalarının genellikle üst üste binmesi küçük sorunların kartopu etkisiyle büyümesi ve güvenlik açısından felakete karşılık gelen sonuçlarla sonlanmasına sebep oluyor.

Yazılımların barındırdıkları açıklar her yeni sürümde yamanırken ya tek başlarına ya da insan faktörünün devreye girmesiyle birlikte güvenlikten sorumlu insanların boşlukları benzer bir kartopu etkisiyle birlikte büyük sorunlara sebep olabiliyor. Gerekli önlemler alındığında yalnızca kapalı bir ekosistem içinde bulunan sistemlerin güvenlikleri doğru şekilde sağlandığında, yani bilinen arızalara karşı önlemler alınıp sağlamlaştırma (hardening) işlemleri yapıldığında, ancak önceden öngörülemeyen sorunlar ciddi meselelerle karı karşıya kalınmasına sebep olabilir. Bu tür durumlar karşısında da uçaklarda pilotların sahip olduğu deneyim gibi sistem yöneticilerinin de uzmanlaştıkları sistemlerdeki yetenek ve deneyimleri güvenlik açıklarından sistemlerin çalışmaz hale gelmesine sebep olan durumlardan kurtarılmasını gerektiren acil müdahalelerde hayat kurtarıcı olabiliyor.

Dersler ve deneyimler önemli
Uluslararası Sivil havacılık Kurumu tarafından yürütülen ayrıntılı kaza araştırmaları ve sonucunda hazırlanan raporlar havacılık endüstrisi ve havayolu şirketlerinin geleceklerine yön veriyor ve tüm sektörü şekillendiriyor. Kaza raporları sayesinde Airbus, Boeing veya UAC gibi devler var olan uçakları güncelliyorlar ve yeni modellerde ellerindeki kolektif hayat kurtaran güvenlik ve dayanıklılık yaklaşımlarını kullanıyorlar. Bütün bu yaklaşım, felaket senaryoları veya saldırılara karşı donanım ve yazılımsal sistemlerin tasarım, üretim, sunum ve sağlamlaştırma adımlarında da kullanılıyor. İnsanların boşluklarını kötüye kullanmaya çalışan saldırganlar ve yazılım ile donanımların bu kartopu etkisini önleyecek veya azaltacak önlemlerle donatılması yaklaşımları bir bakıma havada her gün yapılan binlerce uçuşta insanların hayatını kurtaran yaklaşımlardan çok da farklı değil.

Nesnelerin İnterneti ve M2Mİş, insanla bitiyor; bununla birlikte makineler ve yazılımlar da insanlara yardımcı olacak biçimde geliştiriliyor. Kendileriyle ve insanlarla haberleşen makineler(M2M) büyük bir ekosistem oluşturuyor ve tüm yeteneklerini insanların hayatlarını daha kolay ve güvende geçirmeleri için kullanıyor. Örneğin şu aralar oldukça gündemde olan araç takip sistemleri, her geçen gün yeni yetenekler kazanarak insanlara yardımcı oluyor. Önceleri sadece araçların konumlarını öğrenmek için kullanılan sistemler, artık araç ve personel güvenliğini arttırırken, zamandan ve maliyetlerden tasarruf edilmesini sağlıyor. Ve eminiz ki gelişen teknoloji sayesinde, şu sıralar testleri yapılan insansız otomobillerde kullanılan sistemler çok yakın bir zamanda daha geniş bir alana yayılacak ve kazaların önlenmesinde yine insanların yararına kullanılacak.

İnsan faktörünün yakın zamanda ortadan kalkmayacağını düşündüğümüzde tek doğru yolun hem insanların eğitiminde hem de yazılımların geliştirilmeleri ve donanımların üretilmelerinde ayrıntılara inilerek ilgili eğitim ve deneyimlerin insanlara sağlanması olduğu görülüyor. Makineler iyi çalışsa da, birçok durumda insan faktörü felaketin gerçekleşmesi ve gerçekleşmemesi arasındaki farkı belirleyebiliyor.

Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu:
Teknolojinin Oscar Ödülü M2M’e Gidiyor
Enerji Verimliliğinde Tarafınızı Seçin!
Internet of Things (Nesnelerin İnterneti) Nedir? Cihazların Etkileşim Trendleri

Diğer Bloglar