Sistem yöneticilerinin sürekli bilgisayar başında olması eğlencelerinin de bilgisayar başında olmasına engel değil. Peki yeni gelen oyunlara nasıl hazırlık yapacağız? Yılbaşı kampanyalarında ekipman seçerken nelere dikkat edeceğiz?
Oyuncular birkaç farklı gruba ayrılıyor. Uluslararası araştırma şirketlerinde istatistiksel olarak oyuncudan sayılsa da telefon veya tablette şeker ezen insanların oluşturduğu inanılmaz büyük bir kısım hacim olarak başı çekiyor. Elbette buradaki ekonomi yadsınacak boyutlarda değil; gündelik olarak milyon dolarlar seviyesinde tek bir oyundan para kazanan oyun yapımcıları var. Bunun ardından da elde kumandalarla oyunlara dahil olduğunu konsollar mevcut. Fakat bu iki noktada çok da fazla mücadele, en azından hararetli ve karşılıklı mücadeleler yaşanmıyor. Futbol oyunları haricinde de zaten konsollar çok büyük yoğunlukta kullanılmıyor.
Son zamanlarda ülkemizde gittikçe büyüyen ve uluslararası turnuvalarda da yer yer boy gösterebildiğimiz online oyunlar ise karşılıklı mücadele ve heyecan sunuyor. Bu ortama girmenin ufak bir istek dışında çok fazla bir ön şartı yok. Açıkçası, yılların oyun deneyimlerine sahip olanlardan göreceğiniz üzere, başarılı olmak için binlerce liralık ekipmana gerek yok. Bununla birlikte yine daha rahat ve keyifli saatler geçirmek için bazı ürünlere para yatıracaksak bilmemiz gereken bazı şeyler var.
Ne gerekiyor?
Bilgisayar oyuncuları aslında gündelik ekipmanlardan çok da farklı şeylere ihtiyaç yok. Zira klavye, fare ve kulaklık dediğinizde, belki kulaklık hariç neredeyse her bilgisayarda olan şeylerden bahsediyoruz. Elbette oyun için yeterli bir monitör, makul miktarda işlem gücü sağlayan bir işlemci ve elbette oynayacağınız oyunun grafik yetenekleriyle mücadele edebilecek bir ekran kartı da gerekiyor. Elbette burada bilgisayar toplama konusunda bir şeyler yapmayacağız, şimdilik sadece klavye ve fareye değineceğiz.
Klavye
Farklı oyuncular farklı türde klavyeler kullanıyorlar; ama bu ayrışma farklı gereksinimlerden değil daha çok fiziksel alışkanlıklar ve mekanik yaklaşımlardan kaynaklanıyor. Birkaç farklı klavye var; bunların başında, dizüstü bilgisayarlarda oyun oynayan insanların da yükselen miktarını dikkate alırsak, dizüstü bilgisayarların klavyeleri geliyor. Bu sınıfta bağımsız klavyeler de var. Bu klavyelerin özelliği birbirine yakın düğmeler, düşük basma mesafesi ve genellikle minimal tuş dizilimine sahip olmalarıdır. Elbette kullanımları bazı kullanıcılar için kolayken herkes minimal klavyeleri o kadar sevmiyor.
Minimal olmayan klavyelerde genellikle yüksek basma mesafesi alışık olmayanlar için el kol ağrısına sebep olsa da mekanik türevlerini düşününce “acaba tuşa bastım mı basmadım mı?” sorusunun (omurilik soğanı tarafından) cevaplanmasını daha kolay hale getiriyor. Özellikle zamanlamaların çok önemli olduğu hızlı ilerleyen oyunlarda bunu tercih eden kullanıcıların sayıları da gayet yüksek bir hale geliyor.
El klavyeleri ise kullanıcılara bir klavyenin özetini sunmak konusunda çok iddialı ürünler olarak karşımıza çıkıyor. Bununla ilgili olarak kaşımıza çıkacak en önemli sorun elbette oyunlar sırasında sadece sesli değil yazılı olarak da iletişim kuruyor olmamız. Dolayısıyla mesaj yazmadan sadece oyunumu oynayıp gideceğim diyorsanız bu cihazlar da, alışabildiğiniz ölçüde, önemli miktarda özelleştirilebilir kontrolü gerçek anlamıyla elinizin altına getiriyor.
Fareler de masum değil!
Elbette oyun oynarken klavyeden belki de daha önemlisi fare. Eldeki herhangi bir klavyeyle, hatta dizüstü bilgisayarınızın klavyesiyle oyunlar oynayabilirsiniz. Fakat özellikle de hızlı akan oyunlarda iyi bir fareniz yoksa oyun içindeki nesneleri veya karakterleri hedefleyebilmeniz gerçekten zorlaşacaktır.
Herhangi bir fare alıp oynayabilirsiniz fakat farenizin eliniz neden ağrıttığıyla ilgili ufak bir bilgi paylaşalım; bu bilgi seçiminizde de önemli bir rol oynayacaktır.
Fareyi nasıl tutuyorsunuz?
Fare seçimindeki en önemli karar noktası fareyi nasıl tuttuğunuzla ilgili. Hâlihazırda seçim yaptıysanız ve elinize sürekli ağrı giriyorsa da bu durum yapacağınız seçimle ilintili olabilir. Elbette ara formlar vardır fakat genel olarak iki tip fare kullanıcısı var. Bunlardan birincisi ellerini doğrudan fareye yerleştirenler. Bu kullanıcıların arasında kolunu sürekli havada tutanlar ve avuçlarını fareye sabitleyenler de mevcut.
Farenizi tüm elinizle kullanıyorsanız tercihen kolunuzu sürekli havada tutmak değil elinizi farenin üzerine oturtup ağırlığını taşıtmanız daha doğru olacaktır. Bunun için iri, yanda kalan baş parmağınızın da ağırlığını taşıyabilecek aksamı olan ve belki de sadece serçe parmağınızı açıkta bırakan bir fare sizin için şahane olacaktır. Böylelikle eliniz kolunuz rahat eder, ağrılarınız da varsa, bileğinizle avuç içiniz arasında ağırlık paylaşımı dengeli olacağı için, azalır.
Fareyi sadece parmaklarıyla tutan kullanıcılar için ise durum farklı. Bu kullanıcıların bilekleri kolun tüm ağırlığını taşır ve yalnızca parmaklarla fareye kumanda eder. Yalnızca büyük hareketlerde bilek yerinden kalkar.
Bu durumda tercih edilmesi gereken fare nispeten ufak, tercihen avcu doldurmayacak kadar küçük ve gerektiğinde parmak uçlarıyla kaldırılıp geri koyulabilecek kadar da hafif olmalıdır. Bu şekilde hem mikro kontrol açısından kolay bir fare kullanırsınız hem de ani hareketlerde ve hızla yapmak isteyeceğiniz kaldırıp taşımalarda eliniz kolunuz ağrımaz, fare elinizden düşmez.
Kullanım alışkanlığına göre seçmenin önemi, hem sağlığınız hem de oynamayı sevdiğiniz oyun için para yatıracağınız zamanlarda doğru seçimi yapmanız her türlü faydanıza olacaktır. Ekipman seçimlerinde de temel fiziksel özelliklerinizi dikkate aldığınızda uzun süre boyunca rahat ve eğlenceli biçimde oyun oynamaya devam edebilirsiniz.
Bu yazıyı okuyanlar bunları da okudu:
PS4 Sadece Oyun İçin mi?
Bilgisayarlar Tarihe mi Karışıyor?
İşlemci Performansı Arttırmanın Yeni Standardı: OpenCL