Ana içeriğe atla
En

Hayatta Kalacak Şirketlerin Mutlaka Kullanacağı 7 Teknoloji

BT ve Trendler

Hayatta Kalacak Şirketlerin Mutlaka Kullanacağı 7 Teknoloji, geleceğin teknolojileri
Sanallaştırmadan nesnelerin internetine, ağ ve işletim sistemlerinden uygulamalara çok kısa bir sürede büyük ilerlemeler kaydedildi. Bütün bu ilerlemeler bizi tarihte kritik bir noktaya yani dijital işletme inovasyonunun kıvılcım noktasına götürdü; Gartner’in ifadesine göre bu konuda en iyi durumda olan işletmeler ‘dijital değişim hızını tanır, önceliklendirir  ve cevap verir’. Buna rağmen hala birçok işletme, büyümelerini ve gelişmelerini önleyen eski sistemlerine güveniyor.

Son dönemde, kullanılan tek bir yeni nesil yazılım platformu eski donanıma ve hiyerarşik mimariye bağımlılığı ortadan kaldırabilecek hale geldi. Bu durum tüm sektörlerdeki işletmelere eski donanımlarından ayrılmaları için yapılan etkili bir çağrı niteliğindeydi çünkü artık teknoloji bunu etkin bir şekilde yapabilecek noktaya gelmişti. Ancak bu "yeni nesil platform" kavramı, göründüğü kadar basit değil. Sadece endüstri analistleri arasında bile birçok varyasyonu var. Örneğin, McKinsey & Company, bu tür bir platformu "yeni nesil altyapı" (NGI) olarak belirtmiş, Gartner ise ‘Yeni Dijital Platform’ olarak tanımlamıştır. Bunun gibi birçok pazar lideri de yeni nesil platformlara yatırım yapmanın önemini vurgularken, hala bazı işletmeler bu teknolojinin ne olduğunu merak ediyor.

Yeni Nesil BT'yi Basitleştirmek
BT liderleri altyapılarını yükseltmek için acımasız bir baskıya maruz kaldılar. Bu baskıya karşı, gelişmiş yeni yetenekleri etkinleştirmek ve giderek büyüyen işletme ihtiyaçlarını desteklemek adına yeni nesil BT kavramı ortaya çıktı. Bu yeni nesil BT yedi temel unsurla tanımlanmaktadır: güvenli mobilite, bulut (daha fazla yazılım), çoklu kanal(omnichannel), büyük veri analizi, endüstri 4.0, blockchain ve dijital dönüşüm. Bu unsurların hepsi yeni nesil platform tarafından desteklenerek açık iletişim mimarisi kuruyor.

1) Güvenli Mobilite: Günümüzde dijital büyümenin çoğu mobilite kullanımdan kaynaklanmaktadır. Mobil cihaz kullanımı tüm dijital medya zamanının %65'ini oluştururken dijital içerik trafiğinin (haberler, sağlık bilgileri, spor, perakende) %75’i de mobil cihazlardan gelmektedir. Hiç kuşkusuz, güvenli bir mobil müşteri deneyimi sunmak, her örgütsel DNA'nın parçası olmalıdır. Bu, müşterilerin mobil hizmetleri her zaman her yerde ve fiziksel bağlanabilirlik kısıtlamaları olmaksızın güvenli bir şekilde kullanabilmelerini sağlar. Özel bir WLAN'a bağlı kurumsal bir kampüste, Wi-Fi erişim noktasına bağlı bir kafede veya hücresel bağlantı yoluyla Bluetooth eşleşmesi yapılan cep telefonunda bağlantı her zaman sorunsuz ve güvenli olmalıdır. İki teknoloji arasında kesintisiz bir kullanım ile servis kullanımını daha güvenli bir şekilde mobile dönüştürmek için işletmeler, taşıyıcı kablosuz teknolojiyi yeni nesil Wi-Fi altyapısıyla akıllıca birleştirmelidir.
bulut bilişim
2) Bulut:
Tüketiciler bir uygulama veya hizmeti herhangi bir bulut dağıtım modelinin (hibrid, kamu veya özel) bir parçası olarak sorunsuz şekilde dağıtabilmelidir. Bunun için işletmeler herhangi bir iletişim için günümüz gerekliliklerini karşılamalıdır. Açık iletişim mimarisi üzerine inşa edilen yeni nesil bu platform, hizmet tabanlı bir ekosistemi etkili ve güvenli bir şekilde desteklemek için yeterince entegre, çevik ve geleceğe hazırdır. Tabii ki, yazılım hizmetlerine geçiş oldukça arzu edilir ancak tüm donanımın bir anda kaybolmayacağı unutulmamalıdır. Bu hizmet tabanlı tasarım günümüzün en büyük dijital gelişmelerinin (akıllı araba, akıllı şehirler) temelini oluşturan bir güçtür. Bu, her sektördeki kuruluşların son kullanıcılara mümkün olan en fazla değeri vermesine olanak tanır.

3) Çoklu Kanal (omnichannel): Tüm iletişim ve işbirliği platformları çoklu kanala sahip olmalıdır. Bu, çok kanallılıkla (multi-channel) karıştırılmamalıdır. Çok kanallılık (multichannel), hizmete götüren ve metrik odaklı bir yaklaşımı temsil ederken; çoklu kanal (omnichannel) gerçek anlamda katılımın temelini destekleyen 360 derecelik bir müşteri görüşü sağlamak üzere tasarlanmıştır. Çoklu kanal yaklaşımı; işletmeleri, bireysel hesap düzeyinde öngörülen etkileşimi sağlamak için gereken bağlamsal ve durumsal farkındalık ile de desteklemektedir. Bu, bir müşterinin iki hafta önce bir ajansla gerçekleştirdiği canlı bir sohbet oturumu sırasında sorduğu belirli bir ürününüzü son 15 dakika boyunca web sitenizden incelediğini bilmeniz demektir. Bu tür bağlamsal veriler, etkileşimin ilk başladığı yerden bağımsız olarak, değer katmak ve hizmet kalitenizi artırmak için size destek olmaktadır.

4) Büyük veri analizi: Müşteri deneyimine dayalı olarak rekabet edebilmek için stratejik olarak kuruluşunuzdaki bağlamsal verileri kullanmanız şarttır. Yeni nesil BT'nin büyük bir bölümü, işletme sonuçlarını (ve sonuç olarak müşterilerin hayatlarını) dönüştürmek için birden fazla veri tabanını ve analitik kapasiteyi sorunsuz bir şekilde kullanmayı içerir. Ayrıca; çalışanlar, çeşitli ekipler, süreçler ve müşteri temas noktaları arasında açıkça paylaşım, takip ve veri toplayabilmek anlamına geliyor. Bu veri görünürlüğü seviyesi, bir bankanın, müşterisinin son beş etkileşiminin hesap harcamaları ile ilişkili olduğunu gördükten sonra para yönetimi ipuçlarını o müşterisine aktarabileceği anlamına gelir.
endüstri 4.0 nedir
5) Endüstri 4.0:
Endüstri 4.0, yeni nesil otomasyon sistemlerini, üretim teknolojilerini ve veri alışverişlerini içeren bir terimdir. Endüstri 4.0, 4. Sanayi Devrimi olarak da düşünülebilir. Bu devrim nesnelerin interneti, internetin hizmetleri ve siber-fiziksel sistemlerden oluşan bir kavramlar bütünüdür. Üretim ortamında her bir verinin toplanmasına ve detaylı bir şekilde incelenip analiz edilmesine olanak sağladığı için daha verimli iş modellerinin çıkmasına olanak sağlar. Böylece akıllı üretim merkezi sistemlerinin oluşmasında önemli rol oynar.

6) Blockchain: Nesnelerin İnterneti gittikçe artan bir karmaşıklıkta inovasyon alanında yeni bir dalga olarak hayatımızdaki her objeyi insansı hale getiriyor. Nesnelerin interneti, yakın gelecekte trilyon dolarlık bir endüstri oluşmasına sebep olacak şekilde dijital dünyaya katmamız için önümüze günden güne daha fazla nesne getiriyor. Ne var ki nesnelerin interneti pazarındaki hızlı gelişim endüstride hızla çözüm bekleyen gerçek hayata dair kendi problemlerini de beraberinde getirdi. Bunlardan en önemlisi algılama, depolama ve işleme için kullanılan nesnelerin güvenlik ihtiyacı olarak karşımıza çıkıyor.

Yeterince güvenli bir nesnelerin interneti modelinin oluşturulması hayal gücünün sınırlarını zorlayarak hiç de kolay olmayacaktır. Blok Zinciri (Blockchain), sürekli artan veri kayıtları kümesini tutan bir veritabanıdır. Sayısal sistemlerde tutulan verinin bloklar haline getirilip birbirine zincir halkası gibi bağlandığı daha sonra bu blokların onaylanıp kırılmaz bir zinciri oluşturması işlemi olarak ifade edilir. Tasarımı itibariyle dağınık bir yapıya sahiptir. Birçok uzman Blok Zinciri teknolojisinin gizlilik ve güvenlik konularında nesnelerin interneti teknolojisinin aranan kayıp halkası olarak yerini aldığı görüşündedir. Bu sistem, bağlı milyarlarca cihazının takibinde, işlem aktiflemede ve cihazlar arası koordinasyonu sağlamada kullanılarak endüstride önemli tasarruflar sağlayabilir. Dağınık yapı yaklaşımı, tek sisteme olan bağımlılığı ortadan kaldırarak daha dayanıklı bir çevrebirimi inşa edilmesini sağlayabilir.

7) Dijital Dönüşüm: Dijital bir devrim yaşadığımız günümüzde artık herkes bütün hayatını dijitale endeksli geçiriyor ve dijital platformları oldukça etkin kullanıyor. Bu durumlar rekabetin artmasına, fiyatların şeffaflaşmasına, gücün müşterinin eline geçmesine ve çevrimiçi itibarın önem kazanmasına sebep oluyor. Böylelikle markaları dijitaldeki hızlı dönüşüme ayak uydurmak ve dijital dönüşüm sürecine dahil olmak zorunda bırakıyor. Yani dijital dönüşüm, markaların teknolojiyi dijital zamana adapte olabilmek için tüm süreçlerinde kullanmaları olarak tanımlanabilir. Markalar dijital dönüşüm sürecine girdikçe müşterileri ile yakınlaşıyorlar ve daha kolay ulaşılabilir hale geliyorlar. Fakat bazı sektörler dönüşüme çok hızlı ayak uydurabilirken diğerleri bu süreçte daha yavaş ilerliyor. Zaten önemli olan bütün teknolojik gelişmelere körü körüne bağlanmak değil markanın belirlediği stratejiye göre dijital dönüşümü doğru adımlarla sektöre entegre etmektir.
 
Bahsettiğimiz yedi bileşen, yeni nesil dijital platformun bir parçası olarak yeni nesil IT için kritik öneme sahiptir. İşletmeler, müşteri deneyimine dayalı olarak rekabet etmek ve dijital değişime aynı hızda karşılık vermek isterse, bu bileşenlerin her birine bakmaya başlamalıdır.
 
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
Yeni Kurulan Şirketlerin Teknoloji İhtiyaçları Nelerdir?
İletişimin Kritik Olduğu Sektörlerde Şirketler Hangi Sistemleri Kullanıyor?
Bugün Bilişim Dünyasına Yön Veren 10 Trend

Diğer Bloglar