Hiç şüphesiz BYOD son zamanların en önemli iş trendlerinden biri; biz de bu konuda yazdık çizdik… Peki BYOD'ı böylesi bir trend yapan, dahası kalıcı yapan nedir? Buradan yola çıkarak, karşılaşılan zorlukları anlamak için, BYOD adaptasyonunu mecbur kılan gelişmeleri anlamak faydalı olacaktır.
Tüketici cihazları
Daha önce, işverenlerin çalışanlarına tüm programlara erişebileceği masaüstü ya da dizüstü bilgisayar sağlamaları yeterli oluyordu. Dizüstü bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar, e-okuyucu, vb. tüketici cihaz kullanımlarının artması ile çalışanlar, kişisel yaşamlarında daha gelişmiş ve verimli uygulamalar kullanmaya başladılar. Ve çalışanlar, kendi BT bölümlerine neden bu verimli araçları iş yerinde kullanamadığını sormaya başladı. Birçok BT bölümü, güvenlik nedeniyle ve bu küçük cihazları desteklemek için ölçeklendirme yetersizliğini gerekçe göstererek bu fikirleri reddediyordu.
Şekil 1 - PC ve Non-PC(tablet, akıllı telefon) Satışları, 2011 (Milyon)—Kaynak: Deloitte, 2011
Geçtiğimiz yıl, cihazları kendileri satın almak zorunda olsalar bile, son kullanıcıların özellikle verimliliklerini arttırmak için kişisel bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlarını kullanmak istemelerindeki ısrar, birçok BT departmanının güvenliği azaltarak, bu cihazlara giriş seviyesinde veya tam erişimle bağlantı yetkisi vermesini sağladı.
Bu artık muhtemelen geri döndürülemez bir trend haline geldi. Bu nedenle her BT departmanının BYOD fenomenine hızla uyum sağlaması gerekmektedir.
Çoklu İhtiyaçlar, Çoklu Cihazlar
Artık bir çok insan, kişisel bilgisayarlar ile sesli görüşmeleri için cep telefonuna sahip durumda. Ancak cep telefonları artık yerini bir çok uygulama çalıştırabilen, internete bağlanabilen ve kamerası bulunan akıllı telefonlara bıraktı. Bir çok uygulamayı kullanabilen akıllı telefon ve tabletler, artık bilgisayarlar kadar yetenekli ve güçlü özelliklere sahipler. İleride işlem yapma, iletişim ve uygulamalar gibi tüm işlemler için bu cihazlar tamamıyla yeterli olacak gibi gözüküyor.
Ancak, farklı ihtiyaçlar için farklı cihazların kullanımı bir süre daha devam edeceğe benziyor. Örneğin dizüstü bilgisayarlar akıllı telefonlar kadar portatif değil; bu nedenle kullanıcılar görüşmeleri için cep telefonunu tercih ediyorlar. Tabletlerin çok güçlü cihazlar olmalarına rağmen özellikle veri toplama ve saklama için bilgisayarlar tercih ediliyor. Ve bu durum, insanların farklı işler için birden fazla cihaz kullanması anlamına geliyor.
Bu şekilde kullanıma devam etmek, tek bir kişi tarafından kullanılan bir çok cihazın aynı anda networke bağlanmasına ve buna bağlı olarak networke bağlı cihazların artmasına neden oluyor.
Şekil 2 – Cihaz Çeşitleri
İş ve kişisel kullanımın çakışması
Son dönemde iş, insanların gittikleri bir yerden çok yaptıkları bir aktivite haline geldi. Şirket ağına mobil ve uzaktan erişim yoluyla verilen bağlantı yetkisi, çalışanlara büyük esneklik ve verimlilik sağlıyor. Bu durum, kişisel zaman ile çalışma saatleri arasındaki çizgiyi ortadan kaldırıyor ve çalışanların diledikleri zaman diledikleri yerde çalışma esnekliğini kullanarak kendilerine göre planlama yapmalarını sağlıyor.
Bu esnekliğe bağlı olarak, çalışanlar kişisel ve iş cihazlarını ayrı ayrı taşımak ve sürekli değiştirmek istemiyorlar. Tüm çalışanlar hem iş hem de kişisel kullanımları için tek bir akıllı telefon, tablet veya bilgisayar kullanmak istiyorlar.
Bu noktada cihazın kimin olduğunun pek önemi yok, cihazın sahibi çalışan da olabilir iş veren de. Çalışanların birçoğu iş yerindeki uygulamalar için kendi akıllı telefonlarını veya tabletlerini kullanmak istemeye başladılar. Bu noktada birçok işveren de özellikle maliyet karlılığı açısından çalışanların kendi cihazlarını kullanması yönünde çalışmalara başladı. Ancak bu süreç, hem kurumsal hem de bireysel verilerin tek bir cihazda toplanmasına neden olup güvenlik ve gizlilik sorunlarına yol açıyor.
Her yerde, her an mobilite
Mobil cihazların ve network üzerinde yarattıkları trafiğin, 2010-2015 tarihleri arasında 26 kat artacağı düşünülüyor. Dilediğin zaman dilediğin yerde, akıllı telefonlar ve tabletler üzerinden internete ve uygulamalara erişim bu artışı etkileyen önemli faktörlerden birisi. Ayrıca kablosuz ağ bağlantısı, 3G ve 4G teknolojilerindeki gelişim ile internet kullanımı da giderek artıyor.
Şekil 3 – Dünyadaki mobil veri tahmini 2010-2015 (Kaynak: Cisco Visual Networking Index, 2011)
Kablosuz ve hareketli ağlara kolayca erişebilen kullanıcı sayısı arttıkça, bu ağların da genişlemesi ve ağ bağlantısı erişiminin daha kolay olması gerekiyor. Sonuç olarak, cihazların ağlara daha sık bağlanması ve buna bağlı olarak uygulamaların 24 saat kullanılabilmesi için her an her yerde, yaygın bir biçimde bulunması şarttır.
Video ve Zengin medya uygulamaları
İş ve kişisel haberleşmelerde zengin medya kullanımı giderek yaygınlaşmakta ve buna bağlı olarak ağ bağlantısından geçen video ve multimedya trafiği giderek artmakta. İşbirlikçi uygulamalar ve mobilite yaygınlığının artışı ile zengin medya kullanımının daha çok artacağı öngörülüyor.
Çalışanlar, işbirlikçi uygulamaları kullanıp mobil iş biçimlerine uyum sağladıkça mobil ve kablosuz altyapı istekleri de artacak. Ayrıca bu trendde bu cihazlar, yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve kamera gibi daha güçlü cihazların özelliklerini de kapsamaya başlıyor. 4G teknolojisi ve kablosuz bağlantı servisleri ve bant genişliklerinin artması ile yüksek çözünürlüklü medya iletimi yaygınlaşıyor.
Bu Yazıyı Okuyanlar, Bunları da Okudu:
BYOD “Kendi Cihazını Getir” Politikası İçin 7 Önemli Nokta
Uzaktan Çalışma: Ev veya Ofis Dışında Çalışanlar İçin Destekler
Nedir Bu “Mobilite” Dedikleri ve İş Dünyasını Nasıl Etkiliyor?