Sanal gerçeklik dört bir yanımızı sararken, bir yandan da bu teknolojinin kullanım alanını tartışmak gerekiyor. Büyük yatırımlar sonucu kullanıcılarla buluşan bu cihazların ömrünü, kullanıldıkları sektörler belirleyecek.
Facebook, HTC, Microsoft ve Sony. Bu dört şirket geçtiğimiz yıllar içerisinde sırayla çok önemli bir hamle yaptılar. Yatırım ilk olarak Oculus tarafından geldi. Sosyal medya devi gördüğümüz en büyük yatırımlardan birini yaparken, diğer teknoloji devleri de birer birer onu izlediler. Öte yandan, ilk başta bir oyun deneyimi olarak lanse edilen VR, şirketler bazında sadece bir video oyunu cihazı mı olacaktı? İşte sorulan en önemli soru buydu.
Dünyanın en büyük eğlence sektörü video oyunlarıyken, şirket bazında video oyunları üzerinden kararlar alınması normal karşılanırken işin özü farklı sektörlerde yatıyor. Oculus Rift, Hololens ve HTC Vive'ın kullanım alanları önümüzdeki dönemde dramatik olarak değişebilir. Şimdilik pahalı oyuncaklar olarak satışa sunulan bu cihazlar (Hololens henüz geliştirme aşamasında) sektörel bazda en düşük başarıyı, ana alanları video oyunları kısmında yaşayabilirler. Bu noktada en büyük istisna elbette Sony tarafından geliştirilen PlayStation VR olacaktır. Tamamen şirketin oyun konsolu PlayStation'a özel olarak üretilen bu cihaz, uygun fiyat üzerinden satışa çıktığı takdirde ana alanında bir başarı yakalayabilir.
Gerçekçi Bir Başarı Yakalamak Önemli
Diğer cihazlar içinse tıp ve eğitim sektörleri dışında "gerçekçi" bir başarı alanı ne yazık ki görünmüyor. Nintendo dahil olmak üzere, birçok firma 1980'lerin başından beri düzenli aralıklarla VR teknolojisini -yani sanal gerçeklik- bizlere sunuyorlar. Şimdiye kadar başarılı olunamayışları yetersiz teknoloji ile açıklansa da, asıl eksikleri başarıyı video oyun sektöründe aramaları oldu.
Hepimiz 21. yüzyılın en önemli atılımlarından biri olan VR teknolojisine sahip çıkıyoruz ve önümüzdeki yıllarda yaşacak teknolojik gelişmelere ön ayak olmalarını bekliyoruz. Birçok sektör şu sıralarda sanal gerçeklik cihazlarına yatırım yapıyor. Hangileri gerçek bir başarı elde edecek, şimdilik bir muamma olsa da, geçmişten yola çıkarak yol haritasını çizmek hiç de zor değil.
VR Teknolojisi Tıp ve Eğitim Alanlarında Büyük Potansiyele Sahip
Potansiyel açısından VR cihazlarının tam verimlilikle kullanabileceğimiz iki alan var, az önce bahsettik: Eğitim ve tıp. Sağlık sektöründe VR teknolojisi gerçek bir devrim. Uzun yıllardan beri hastanelerde ve araştırma merkezlerinde gerek tıp eğitimi gerekse iş alanında simulasyonlar önemli bir yer kaplıyor. VR cihazları tecrübesiz doktorların eğitiminde önemli bir rol oynayabilir. Veya önemli bir ameliyat öncesinde, doktorlar karşılarına çıkacabilecek septomları öngörmek adına bu cihazları kullanabilirler. Sağlık sektörünün ciddi bir şekilde böyle bir ön hazırlık teknolojisine ihtiyacı var ve HTC Vive ile Oculus Rift bu alanda önemli atılımlar olabilir.
Eğitim sektöründeyse sınırlar çok daha geniş çizilebilir. Öğrenciler tamamen uygulama üzerinden bir eğitim sistemi içerisinde yer alabilirler. Oluşturulacak özel eğitim programları ve simulasyonları sayesinde bire bir deneyim ile bilgiyi en doğru ve en hızlı şekilde alabilirler.
VR henüz erken dönemlerini yaşıyor ve ilk kez bu kadar şirket VR için yatırım yapıyor. Yatırımların doğru yerde olmaması durumunda, bundan birkaç sene sonra şimdilerde gözde olan bu cihazlar büyük başarısızlık hikayelerine dönüşebilir. Süreci iyi gözlemlemek ve doğru adımları atmak gerekiyor. Tıp ve Eğitim alanlarında bu cihazlara ciddi ihtiyaç olduğunu düşünmeye başlamak gerekiyor.
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
İşletmenizi Büyütmenize Yardımcı Olacak Teknolojik Çözümler
Girişimciliği Değiştirecek 5 Kullanıcı Trendi
İşinize Güç Katacak En İyi Uygulamalar