Son kullanıcıların tüm internet deneyimini değiştiren 4.5G, iş dünyası için de büyük önem taşıyor.
1 Nisan itibarıyla uzun zamandır beklediğimiz 4.5G hayatımıza girdi. 3G’ye göre hem indirme hem de yükleme hızlarında çok büyük bir değişim yaşatan 4.5G, genellikle son kullanıcı tarafında değerlendiriliyor. Ancak 4.5G sadece tüketicileri değil, iş dünyasını da direkt olarak ilgilendiriyor. Hatırlarsanız Türkiye’nin 3G’ye geçişiyle beraber işlerin mobilde yapılabildiğine şahit olmuştuk. Hatta 3G hızının açtığı yol, birçok haber kanalının mobil olarak canlı yayın yapabilmesine olanak sağlamıştı. Şimdi ise 4.5G’nin gelmesiyle beraber özellikle upload tarafından deneyimlenen hız farklı, birçok iş kolu için fırsat anlamına geliyor.
Geriden gelecek olursak 3G ile birlikte iş dünyasında birçok şirket avantaj sağlamıştı. Araçları uzaktan takip etme, şehirler arası yolculukta yolculara internet verilmesi veya iki veri merkezi arasındaki iletişimi yedeklemek gibi birçok ihtiyaç için 3G interneti kullanmaya başlamıştık. Şimdi ise tüm bu saydığımız ve sayamadığımız örnekler 4.5G hızıyla gerçekleşecek. Yani çok daha hızlı bir veri iletişimi sayesinde zaman kazanılacak.
Hızdan çok kararlılık önemli
Bu noktada her ne kadar hızın getirdiği avantajlar büyük olsa da, alınan 4.5G hızının ne kadar “stabil” olduğunun büyük önemli var. “4G’den kopmadan ne kadar uzun süre kalınabilir?” sorusunun en iyi yanıtı şu an %95 ile Güney Kore’de. Bu alanda ikinci sırada Japonya gelirken, üçüncü sırada Kuveyt’i görüyoruz. Türkiye 4.5G ile hız konusunda Avrupa standartlarının üzerine çıksa da, kararlılık konusunda nasıl olduğuyla ilgili net bir veri elimizde yok.
Bu konu üzerinde bu kadar durmamızın sebebi bahsettiğimiz olası “kesinti”lerin şirketler için çok maliyetli olması. Yapılan bir araştırmaya göre kesintilerin şirketler için yıllık maliyeti 16 milyon dolara kadar çıkabiliyor. İşin daha da ilginci bu rakam 2014’e göre 6 milyon dolar artmış durumda. Mâli tarafı bir yana bu “kesinti”ler müşterilerin o şirkete olan güvenini kaybetmesine neden oluyor.
O nedenle 4.5G ile beraber her şeyin bulut tabanlı olduğu, daha hızlı ve kararlı olan bu iletişime alışacağız. Bu da olası kesintilere artık daha az tahammül etmemize ve dolasıyıla şirketlerin bir şekilde hem hız hem de stabilite anlamında yeni çözümler sunmak zorunda kalmasına yol açacak.
Uçsuz bucaksız yeni olanaklar
4.5G’nin getirdiği hız farkı, birçok farklı iş alanı ve birçok farklı şirket için yeni imkânlar doğurabilir. Örneğin 3G ile beraber bazı otobüs firmaları yolcularına internet hizmeti vermeye başlamıştı.
Her ne kadar 3G o zamanlarda pek stabil bir internet deneyimi sunmamış olsa da şimdi 4.5G ile yüksek çözünürlüklü maç yayınları dahi yapılabilir durumda. Yani bir başka deyişle 4.5G’nin sunduğu hız ve stabilite, pekçok farklı şey için bir fırsat olabilir.
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
Neden BYOD Kalıcı Bir İş Trendi?
Çalışma Hayatınızı Etkileyecek 5 Önemli Adım
Bugün Bilişim Dünyasına Yön Veren 10 Trend
