Amerika’da yapılan araştırmalara göre dünya üzerindeki terminal döneme girmiş ya da girmekte olan hastaların yaşadıkları hayatla yaşamak istedikleri hayat arasında büyük bir fark bulunuyor. Bu hastaların %80’i son günlerini evde geçirmek isterken en az %60’ı hastanede hayatını kaybediyor ve içlerinden bir çoğu aileleriyle bile tam anlamıyla vedalaşamadan aramızdan ayrılıyor.
Bu durumun önüne geçebilmek için geçmişte de uygulanan ama resmi bir tanımı olmayan ‘Palyatif Bakım’ kavramını ilk kez 1989 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından açıklamıştır.
Peki nedir bu ‘Palyatif Bakım’?
Yaşamı tehdit eden hastalıklardan kaynaklanan problemlerle karşılaşan hasta ve hasta yakınlarının; başta ağrı olmak üzere tüm fiziksel, psiko-sosyal ve ruhsal sorunların erken tespit edilerek ve etkili değerlendirmeler yapılarak önlenmesi veya giderilmesi ile yaşam kalitesini arttıran bir yaklaşımdır. (WHO-2002)
Şimdi ise bu bakımı daha da ileriye götürebilmek adına Kaliforniya’daki Standford Üniversitesi araştırmacıları Standford Hastanesinden ve Lucile Packard Çocuk Hastanesinden alınan yetişkin ve çocuklardan oluşan 2 milyonluk veriyle bir elektronik sağlık kaydı oluşturdular ve bu bilgilerin ışığında ölüm zamanını en az 6 saat öncesinden öngörebilecek bir yapay zeka oluşturdular.
Standford Üniversitesi Yapay Zeka Laboratuvarı üyesi Anand Avati’ye göre bu büyüklükteki bir veri ölçeği sadece hastalık veya demografik sebepli değil, bütün ölüm sebeplerini analiz edebilecek durumda.
Araştırmalara göre sistem, öncelikle 16 binin üzerinde görselle eğitiliyor. Sonrasında doku ve organlar arasında hava kalması, kalpte büyüme, kan pıhtılaşması gibi damar bozuklukları ve benzeri organ değişikliklerini inceleyip tespit edebiliyor. Aynı zamanda yapay zeka vücudumuzdaki organların sağlıklı olup olmadığına dair bilgileri de anlık olarak verebiliyor.
Evet, bu biraz ürkütücü görünse de yapay zeka alanındaki gelişmeler artık hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Pek çok iş koluna dahil olan bu teknoloji en çok sağlık alanında kendini gösteriyor ve daha şimdiden tanı ve teşhis aşamasında hızlı ve isabetli sonuçlar verebiliyor. Şimdilik %69 oranında bir doğruluk payı olduğu biliniyor fakat zamanla makine öğrenimi(machine learning) sayesinde eğitilerek bu oranı daha da arttırmak, daha sonrasında da geliştirmeye devam ederek insan ömrünü uzatmak hedefleniyor.
Bütün bu gelişmelerin doktorların en büyük yardımcısı olacağı aşikar. Fakat 20 sene içinde işlerini yapay zekaya kaptıracaklar gibi görünüyor, bizden söylemesi :)
Kaynaklar: Guardian, The Sun
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
İstila İçin Değil, Güvenlik Önlemi Olarak Robotlar!
Derin Öğrenme(Deep Learning) ve İş Dünyasına Etkisi
Aslında Çok Zamanımız Var. Nasıl mı?